Kıymayın çocuklara...
Uzun bir yolculuğa çıkmış gibisindir kimi sabahlar, aydınlık içinde yol alırken... Gazeteler gelir, birinci sayfalarına bakarsın. Yaşanan acılar sarmalında, ölümleri görürsün, açılan...
Uzun bir yolculuğa çıkmış gibisindir kimi sabahlar, aydınlık içinde yol alırken... Gazeteler gelir, birinci sayfalarına bakarsın. Yaşanan acılar sarmalında, ölümleri görürsün, açılan hendeklerde gizlenmiş teröristleri... Delik deşik edilmiş evler, ölü kentler mezarlığıdır, havada barut kokusu yaşanmışlıkların kendisidir oralarda. Aylan bebekleri anımsar, kirli savaştan geride kalan kadınları, çocukları, gençleri, yaşlıları düşünürsün. O saatlerde, Malatya’dan geçici görevle gelmiş polisin, pusu kurmuş teröristin bombalı tuzağıyla şehit düşmüş uzman çavuş, onbaşı, astsubay, teğmenin bayrağa sarılmış tabutları dizilmiştir yan yana. Yaşanan bir hayattır, patikalardır, bahar yağmuru... Şairin dediği gibi, uzak sevgilerin derin aydınlığıdır, memleket sevgisidir, anlatılmamış bir öykü. İlk çağların anıları gibidir her şey... Kilis, IŞİD’in roket atışları altındadır... Kilis, kederlidir, orada şimdiye dek sekiz can hayatını yitirmiştir de kimsenin haberi olmamıştır. Kilis’te vurulan çocuklar, kadınlar, erkekler, IŞİD roketleri... Terörle bir tek “terörist” kalmayana dek mücadeleye kararlı devlet... “Ne istediler de vermedik” diyen siyasetçiler... Yurtdışına kaçmış özel yetkili savcılar, bir dönem Emniyet İstihbarat Dairesi’nin başındaki muhterem...