Kürt Olsaydım!..
90’lı yılların başları... İlhan Selçuk, televizyonları izledikçe, gazetelerdeki haberleri okudukça... Güneydoğu’da faili meçhul cinayetler işlendikçe, bir sabah kendi kendine...
90’lı yılların başları... İlhan Selçuk, televizyonları izledikçe, gazetelerdeki haberleri okudukça...
Güneydoğu’da faili meçhul cinayetler işlendikçe, bir sabah kendi kendine sormuş:
“Ya Kürt olsaydım?”
Bu soruyu sormasının bir nedeni vardı sanırım...
Ölümlerin, kıyımların olduğu yıllardı...
İnsanlar ve halklar arasında korkunun ve düşmanlığın ekini hiçbir zaman bitip tükenmiyor.
Kin, nefret tohumları, ayrıştırma, mezhepçilik, ırkçılık...
İlhan Selçuk, 24 yıl önce yazdığı “İnsanlaşma ve İlkelleşme” başlıklı yazısında,Puşkin’den söz ediyor...
Puşkin şöyle demiş:
“Kürt ozanının şiirleri değil mi!.. Sonuçta Doğu edebiyatıdır; pek basit özellikler taşır.(Kürtler, V. Minorski, Komal Yayınları)”.
Selçuk, “Puşkin’e kızmayalım” dedikten sonra yazısını şöyle sürdürüyor:
“Çoğu Batılı yazar ve şair Doğu’yu anımsar, Kürt’ü de Türk’ü de küçümser; bu eğilimidüşmanlık düzeyine tırmandıran önyargılısı da eksik değildir.
Ancak tümünü hoşgörüyle karşılamalıyız. Kişi, büyük yazar şair olmakla yanılgılardan soyutlanamaz.