Türkiye, FETÖ, emperyalizm...
Türkiye’nin gereksinimi olan seçenek, politik sistemi, halkın egemenliğini tehdit eden darbeci zihniyeti ortadan kaldırmak, siyasal tansiyonu düşürmektir... 15 Temmuz’da felaketin eşiğinden döndük. Ordunun ne denli...
Türkiye’nin gereksinimi olan seçenek, politik sistemi, halkın egemenliğini tehdit eden darbeci zihniyeti ortadan kaldırmak, siyasal tansiyonu düşürmektir...
15 Temmuz’da felaketin eşiğinden döndük. Ordunun ne denli kırılgan bir yapısı olduğuna ve militarizmin varlığına 15 Temmuz gecesi tanık olduk...
Bu ülkenin insanları ölümü göze alarak tankların önüne geçti. Şehit düşen, yaralanan bu insanlara çok şey borçluyuz.
Artık yaraları sarmak zamanıdır...
FETÖ’cülerin gücü kırılmıştır ancak önderlerinin çoğu yurtdışına kaçmıştır...
Fethullah Gülen, ABD’de CIA koruması altında yaşamını sürdürüyor...
Yurtdışına kaçanların çoğu ya Almanya’da ya da İngiltere’de kanımca...
İki ülkede özellikle üniversitelerde, işkollarında örgütlüler. Özellikle Almanya’da kimi milletvekillerinden danışman olarak yararlandıkları geçmişte çok yazılıp çizildi.
Çok iyi lobi çalışmaları yaparken özellikle Almanya’daki başlıca gelir kaynakları okulöncesi dil eğitimi kursları.
Almanya’nın tüm eyaletlerindeki kentlerde kurslar para basıyor...
Türk işçilerinin çocukları okulöncesinde Almanca öğrenemedikleri için FETÖ’cülerin kurslarına gidiyor. Nedeni de Alman hükümetinin saptadığı ücretin FETÖ’cülerinkinden iki kat fazla olması.
Durum ABD’de daha farklı...
Anaokulları, okullar ABD’nin neredeyse tüm eyaletlerinin başlıca kentlerinde, yerleşim merkezlerinde bulunuyor.
Bu okullar da para basıyor, Altın Nesil Vakfı’nın kasası doluyor...
***
Tüm siyasal demokratik sistemi tehdit eden “darbe zihniyeti”yle, bir başka deyişle “militarizmle” mücadele etmek için toplumun muhalif kesimiyle diyalog kanallarını açmak gerekir...
Hükümetin, CHP ve MHP’yle bir uzlaşma arayışına girerken 6 milyon oy alan HDP’yle de uzlaşması gerekir.
Bitmedi!
Demokrasi ve özgürlükleri savunuyorsak muhalif medyayı dışlamamak, o medya kuruluşlarıyla da ilişki kurmak gerekir...
O gece ve bugüne dek geçen süreçte muhalif medya FETÖ’cü darbe girişimine karşı laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti ve demokrasinin yanında yer aldı.
Gerçek bir demokrasinin başata geçmesi, darbelerin sonlanması için üst komuta kademesinin değişmesi falan yetmiyor...
Elinde silah olan gücün kendisinde olduğu hayaline kapılıyor, gazi Meclisi bombalıyor, katliam yapıyor, komutanları rehin alıyor.
Biz bir felaketin eşiğinden dönerken AB ülkeleri Türkiye’de nelerin olup bittiğini görmek istemiyor. Koalisyon uçakları Suriye’de IŞİD’i yok ederken, sınırımıza yakın yerleşim birimlerine uçaksavar füzeleri atıyor ama NATO’nun sesi soluğu çıkmıyor.
Biz NATO üyesi bir ülkeyiz oysa!
Neden oluyor bunlar, niçin siyasal sistemi tehdit eden darbe zihniyetine karşı demokrasimiz geliştirilmiyor, muhalif medya dışlanıyor?
Yalnızlaşmış bir Türkiye fotoğrafı insanın yüreğini acıtıyor...
Darbeci ve eli kanlı FETÖ’cülerin gücü artarken biz hâlâ birbirimizi yemeye çalışıyoruz.
Muhaliflerin söylediği şu bugün:
“Ne darbe ne diktatörlük!”
Demokrasi ve özgürlük...