Bir Gladyo operasyonu Kızıldere-2: Pişmancılar Koğuşu'nun itirafçıları!
1971 Mayısında Mahir Çayan ve arkadaşlarının yakalanmasından sonra, THKP-C'nin dışarda kalan liderleri büyük bir panik içine girmişlerdi. Yusuf Küpeli ve Münir Aktolga, Çayan'a büyük bir öfke...
1971 Mayısında Mahir Çayan ve arkadaşlarının yakalanmasından sonra, THKP-C'nin dışarda kalan liderleri büyük bir panik içine girmişlerdi. Yusuf Küpeli ve Münir Aktolga, Çayan'a büyük bir öfke duymaya başlamışlardı. Çayan'ın yakalanmasından sonra Ertuğrul Kürkçü, Merkez Komitesi’ne alınmıştı. Küpeli ve Aktolga görüşlerini ve eleştirilerini doğrudan açıklamıyorlardı. Hapistekiler, eleştirileri başkalarından duymuşlardı. Küpeli ve Aktolga’ya bir mektup yazarak, “Bizi eleştirdiğinizi duyuyoruz, bu işin aslını sizden öğrenmek istiyoruz” dediler. Mektup cevapsız kaldı. Küpeli ve Aktolga'nın Çayan'a yönelttikleri eleştiriler giderek sistemleşmiş, THKP-C Merkez Komitesi'nin bu iki üyesi yeni bir çizgi savunmaya başlamışlardı. Görüşlerini 116 sayfalık bir yazıyla açıkladılar.
1971'den sonra içine girilen durumu şöyle değerlendiriyorlardı: “Yenilgiye susamıştık hepimiz. Bu tokadı yemeden o küçük burjuva hayallerinden, yanılgılarından, safsatalarından kolay kolay kurtulamayacaktık. Böyle bir kör dövüşünü ancak böyle bir kılıç darbesi çözebilirdi.”
Baskılar ve darbeler sonucu uğranılan yenilgi, THKP-C'nin içindeki teslimiyetçi eğilimleri böyle ortaya çıkartıyordu.
Kamil Dede, Ulaş Bardakçı, Mahir Çayan THKP-C davasında...
KÜPELİ VE AKTOLGA İHRAÇ EDİLİYOR