Burjuvanın sefaleti, pompacının feraseti...
Şehirlerarası otobanda ilerliyoruz... Benzin almak için park alanına girdik... Pompacı; “Yanlış görmüyorum.., Hikmet abi, sensin değil mi ?...” dedi... “Evet, benim...” dedim...“Abi seni okuyoruz, izliyoruz...
Şehirlerarası otobanda ilerliyoruz... Benzin almak için park alanına girdik... Pompacı; “Yanlış görmüyorum.., Hikmet abi, sensin değil mi ?...” dedi... “Evet, benim...” dedim...
“Abi seni okuyoruz, izliyoruz, çok seviyoruz...” deyince arabadan indim, tokalaştık, öpüştük... (Belli ki arkadaş “yandaş” vatandaş!...)
Ayaküstü sohbet ettik...
Adam anlattı...
*
“Abi ben burada asgari ücretle çalışıyorum... Öyle ya da böyle geçiniyorum, çoluk çocuğa bakıyorum... Zorluklar yaşıyorum ama Allah'a şükrediyorum... Allah sağlık sıhhat versin, huzur versin diyorum... Vatanın milletin huzurunu düşündüğüm için isyan etmiyorum... Sonuçta benzin pompacısıyım... Herif, altında bilmem kaç bin avroluk ciple geliyor buraya... Ekonomiyi eleştiriyor, isyan ediyor, 'nereye gidiyoruz' diyor... Sokakta devrim yapmaya kalkıyor... Abi bu adamlar manyak mı?!... Bu kin ve nefret nereden geliyor?...”
*
Diyecek bir şey bulamadım... “Haklısın kardeş, ben de yıllardır anlamaya çalışıyorum... Bu ülkede zenginin, burjuvazinin ne menem sosyal demokrat olduğunu, hangi kafayla sokak devrimi yapmak istediğini anlayamıyorum...” dedim...
Neticede pompacının analizi önemli...