Hürriyet’e acayip açık mektup…
Yok yok merak etmeyin, bu sefer eski defterleri açmayacağız...28 Şubat'a nasıl payanda olduğunuzdan, 'irtica hortlatma' uzmanlığınızdan bahsetmeyeceğiz...Vandallığı 'protesto hakkı' diye yutturup çapulcularla...
Yok yok merak etmeyin, bu sefer eski defterleri açmayacağız...
28 Şubat'a nasıl payanda olduğunuzdan, 'irtica hortlatma' uzmanlığınızdan bahsetmeyeceğiz...
Vandallığı 'protesto hakkı' diye yutturup çapulcularla 'sokak devrimi' yapma hayallerinizi hatırlatmayacağız...
Zira,
'Yüzde 52 ile seçilen cumhurbaşkanına idam' manşetiyle şeytanı ayrıntıda gizledikten sonra, 'şerefsizim öyle demek istemedim' dediğiniz..,
Devleti terörle suçlayıp teröriste laf etmeyen akademisyenlere sahip çıktığınız..,
Selo'ya saz çaldırıp türkü çığırttığınız günler geride kaldı...
Zaten tek tek yazmaya başlasak, yazdıklarımızı ciltleyip kitap haline getirsek, bir kütüphaneyi doldururuz!..
Yani kısacası; yatacak yeriniz yok!..
Yok ama yok.., bu mektupta geçtiğimiz yazlarda yediğiniz hurmalardan söz etmeyeceğiz!..
Hadi gelin yeni bir sayfa açalım... (“O ne ola ki?!” diye sormayın, Ertuğrul'a danışın, o 'yeni sayfa açma'nın ne menem bir şey olduğunu gayet iyi bilir...)
Referanduma gidiyoruz.., Şimdiye kadar yapamadınız, bari bu sefer doğru yerde durun...
Öyle ya, şimdiye kadar hiçbir öngörünüz tutmadı, millet hep sizin dediğinizin aksini yaptı...
Çok uğraştınız, lakin “Kılıçdaroğlu projesi” tutmadı... (Kurultaylar şampiyonluğu dışında, girdiği tüm seçimleri kaybetti...)
Kılıçdaroğlu'ndan ümidi kestiniz, Selo'ya verdiniz gazı... O da şimdi içeride çalıyor sazı!..
Tamam, sırf Erdoğan'dan hazzetmiyorsunuz diye herşeye karşısınız.., Batı ABD, AB..vs, de ondan hazzetmiyor...
Lakin artık kabul edin bu millet onu seviyor... 15 Temmuz'da liderine, iradesine, demokrasiye nasıl sahip çıktığını da ispatladı...
Bu millete güvenmeyi öğrenin artık...