İrtica böyle hortlamaz lan!...
Neydi o günleri be?!… Demokrasiye balans ayarı çekmek için irticanın hortlaması gerekiyordu…Şimdi ki gibi değil üstelik.., İrtica çok daha rahat hortluyordu o zamanlar…'28 Şubat'tan söz ediyorum…...
Neydi o günleri be?!… Demokrasiye balans ayarı çekmek için irticanın hortlaması gerekiyordu…
Şimdi ki gibi değil üstelik.., İrtica çok daha rahat hortluyordu o zamanlar…
'28 Şubat'tan söz ediyorum… Mesela Polis, televizyoncularla, gazeteci ve muhabirlerle birlikte 'canlı canlı' baskınlar yapıyordu irticai faaliyetlere… Sabah yapılan baskını akşam televizyonlardan izliyorduk…
Çakma bir şeyhin irticai ve dahi 'gayrı meşru' ilişkisini böyle basmıştı polis… (Mağdur kadın, şeyhin dini nikahlı eşiydi… Dolayısıyla irticai bir beraberlik yani garı meşruluk söz konusuydu ve bu demokrasi meselesiydi!... Çakma şeyhin ilişkisi nikahsız olsaydı, irtica hortlamayacaktı… Zira ilişki nikahsız olduğu zaman onun adı 'seviyeli birliktelik'tir!...)
O zamanlar irticayı hortlatacak şeyh bulmak da çok kolaydı üstelik… Eski bir garsondan dahi şeyh olabiliyordu!... (Lakin hap ve uyuşturucu işi yapandan 'şeyh yapmak' iyi bir fikir değildi… Demokrasiyi kurtardı ama hap imalatından 20 yıl hapis yedi…)
Hey gidi günler hey... Nerde o eski Ramazanlar!...
Her gün bir 'irticai hareket' çekilirdi Ramazan'da…
“Şortlu kıza dayak attılar, sigara içen adama sigarayı yedirdiler, çorba içen adamı dövdüler, pis dinciler..vs,”
Velhasıl demokrasi ayarının yalnızca 'seçimle' olduğu anlaşılana kadar irticayı hortlatma faaliyetleri sürdü bu ülkede…
Laikliğe karşı eylemlerin odağı olmaktan iktidardaki partiyi az daha kapatıyorlardı...
Yakın zamanlara kadar da irtica hortlamaları görüldü… (Ertuğrul Özkök'ün kulakları çınlasın!...)