Venizelos'u yaz, tanesini 20 bin liradan okutursun!
Akşam Gazetesi Yazarı Hikmet Genç'in bugünkü (23.11.2022)'' Venizelos'u yaz, tanesini 20 bin liradan okutursun!'' başlıklı yazısı.
Osmanlı dış politikasını destekleyen ülke İngiltere. (1830-1865 Lord Palmerston dönemi)
Sebep?
Boğazlar üzerinden sıcak denizlere inmek isteyen Rusya büyük bir tehditti.
Zira Hindistan yolu ve İngiliz ticaretini güvence altına almak gerekiyordu.
O sebeple Osmanlı topraklarının bütünlüğünü savunuyordu Palmerston.
Benzer politikaları eleştirenlere şöyle cevap vermişti;
"İngiltere'nin ebedi dost ve düşmanları yoktur, değişmez çıkarları vardır."
Bu kural dünya diplomasisinde çok etkili oldu.
Ülke çıkarları söz konusuysa Türkiye'nin de ebedi dost ve düşmanı olamaz.
"Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" dediğimiz gibi...
Lakin "menfaatler" konusunda diğer devletlerden ayrışıyoruz. Menfaatlerimizi öncelerken vicdani ve ahlaki değerlerimizle farklı bir duruş sergiliyoruz. Türkiye'nin "darbecilere" karşı duruşu bu minvaldedir.
Osmanlı'dan kalma bir haslet bu. O yüzden biz, hiçbir zaman sömürgeci olmadık.
"Bugün neden Sisi ile el sıkıştın" diyor asrın villacımız.
Aynısını Esed için söylediler aynı kaşalotlar... 'Dün dosttu bugün neden düşman ilan ettiniz' diyorlardı.
Tehdit olarak algıladığı Rusya'ya karşı Osmanlı topraklarının bütünlüğünü savunuyordu İngiliz. Sonra gelip İstanbul'u işgal etmedi mi?..
Keza İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan vesaire birbirine girdi... 60 milyondan fazla insan öldü 2'nci Dünya Savaşı'nda. Bugün hepsi "dostlar kulübü AB" değil mi?..
Aktif dış politika uygulayan, bölgesel güç ve küresel bir aktör olan Türkiye'ye; 'Dün öyleydi bugün niye böyle oldu?' diye sorulur mu gerzek?!..
ABD müttefikimiz ama PKK/YPG'li teröristlere destek veriyor. Teröristler için AB güvenli liman. Ama ticari partnerlerimiz ve stratejik ortaklarımız aynı zamanda...
N'apalım?
"Siz dost gibi görünüyorsunuz ama düşmanlık yapıyorsunuz".., "ver misketlerimi, oynamıyorum işte" deyip ilişkilerimizi mi keselim?!
Bunlardan anlamıyorsan İnönü'den ve Mustafa Kemal'den örnek verelim.
İsmet Paşa 1930'da Ankara Palas'ta Venizelos'a verilen ziyafette kendisine bizzat teşekkür etti.