‘Yaptım, ama sor bakalım neden yaptım?’ gazeteciliği!...
Daha düne kadar 'iç savaş tehditleri' savuruyorlardı… Nasıl oldu bilemiyoruz ama 2 Kasım sabahı aynı Babıali'nin ekibinin içine Kızılderili kaçtığını gördük; 'Ulu manitu aşkına...
Daha düne kadar 'iç savaş tehditleri' savuruyorlardı… Nasıl oldu bilemiyoruz ama 2 Kasım sabahı aynı Babıali'nin ekibinin içine Kızılderili kaçtığını gördük; 'Ulu manitu aşkına, hadi barış çubuğu tüttürelim.., Ughh!..' demeye başladılar…
Kırk yıllık 'AKP', oldu 'AK Parti'!...
RTE yok, 'Sayın Cumhurbaşkanımız' var…
Saray, masraf, 400, despot, diktatör, büyük masa ile söze başlamıyorlar...
Önümüzdeki günlerde “Hariciye Nazırı Reis-i Cumhur ile Külliye'de istişarede bulundu… Filhakika…' ile başlayan cümleler kurarlar mı acaba?...” diye düşünmeye bile başladım…
Hayırdır?!... Kafanıza sandık mı düştü?!...
Daha dün, '300 vekil çıkarsan ne yazar' diyordunuz?...
Aha da 300'ün üzerinde vekil çıkardılar, n'olucak şimdi bir deyiverin hele?...
'Yeni bir sayfa açalım' diyorsunuz…
Selo'nun sazının sapına sarılmış, Pensilvanya'dan himmet ve gayretine güvenmiştiniz…
MİT tırlarındaki silahı gösterip dünyaya kendi ülkenizi gammazlayınca iktidarı indireceğinizi zannettiniz…
The Economist 'HDP'ye oy verin' deyince millet de bu çağrıyı dinler sandınız...