Yogilere sahip çıkalım, ommm, ohmmnnn!

Bir dönem mantar gibi türemişti. Özellikle Nişantaşılıya iki kakalamışlardı. Her köşe başında bir yoga kursu vardı. Şimdi hâlâ öyle mi bilmem...İyi para döndü. Alnının ortasında kırmızı nokta varsa, hele ki Hintli bir hocaysa, seans başı 100 dolar ödemek için sıraya girdiler.

İsmi de fiyakalı olacak. Kumpatha, Zumbaba Pathera Pandaran, Dalaylamadan..vs, hoca/usta yazacak tabelada. ('Guru' yazsan tarife ikiye katlanır)

Ommm... Nohnommm... Ommnnnnaa!..

Sonra aksın millet yogaya... Gelsin paralar. Ulaşalım hep beraber Nirvana'ya!

Haberi hatırlarsınız. "Eskişehir'de Dede Korkut Parkı'nda yoga yapanları şikayet ettiler. Güvenlik görevlileri yogilere yoga yapmasını engellediler."

Müzmin muhalif pabucumun solcuları ortalığı ayağa kaldırdılar. 'Şok bir yasak daha, yoga yasaklandı' diye bas bas bağırdılar. Halbuki işin aslı öyle değil.

Parklar, halkın daha fazla ve "eşit bir şekilde" istifade etmesi amacı ile düzenlenir. Toplu etkinliklerde ve belirli yerler için izin gerekir...

"Biz yüz kişi her hafta gelip, şu kadar alana yayılıp çimlerin üstünde tepinerek, yuvarlanarak etkinlik yapacağız, ya da ommm, ohmmmnnn diyeceğiz" diyemezsin!...

Her neyse, bunu yogilere anlatamazsın.

Yoga zihni sakinleştirir. Yoga hareketlerin şiiridir. Benliğin, benlik yoluyla benliğe yolculuğudur. İçsel dinginliğin zihinsel bitkinliğin falan filan...

Bacağını boynuna atıyorsun ya da tek ayak üstünde abajur gibi duruyorsun, gözleri kapatıp iki elinde yuvarlak yapıp omm, ohmm yapıyorsun ruhun temizleniyor?!..

Dingin oluyorsun...

Şimdi desen ki; 'şöyle elini yüzünü azalarını yıkayıp abdest alsan, iki rekat namaz kılsan. Acayip ferahlarsın...' Olmaz, gericilik olur. (Haşa sümme haşa) Haa bir de araya 14 asır önce' lafını sıkıştırırlar. Yoga kaç asır biliyor musun ? Guru'yu tanıyor musun?.. Cevap yok!..