CHP ile olur mu?
İstanbul sermayesinin, Doğan ve paralel medyanın ve dolayısıyla Batı dünyasının desteklediği formül Ak Parti-CHP koalisyonu.Başbakan Davutoğlu'nun dediği gibi 7 Haziran seçimleri sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir...
İstanbul sermayesinin, Doğan ve paralel medyanın ve dolayısıyla Batı dünyasının desteklediği formül Ak Parti-CHP koalisyonu.
Başbakan Davutoğlu'nun dediği gibi 7 Haziran seçimleri sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir seçim değildi. Uluslararası bir ittifakla boğuşarak seçime girdi Ak Parti ama biraz da bunu net olarak anlatamadığı, 'onlar konuşur, Ak Parti yapar' diyerek geçmiş icraatlara takılı kaldığı için de oy kaybetti. Seçimlerde Ak Parti'yi yıkmaya ahdedenlerin, Gezi'den bu yana Erdoğan'ı devirmeye çalışan voltranın Ak Parti-CHP koalisyonunu arzulaması itiraz etmek için tek başına yeter sebep ama biz diğer sorunlu taraflara da bakalım.
İlki, 'Oy verin, gitsinler' diyerek sandığa çağrılan CHP tabanı kadar 'Yeni Türkiye' idealine sahip çıkan Ak Parti tabanının da böylesi bir ittifaktan duyacağı büyük rahatsızlıktır. Ki şahsi kanaatim bu rahatsızlık sadece tabanı değil, parti teşkilatını da sarsıcı biçimde etkisi altına alacak, olumsuz neticelere yol açabilecek potansiyeldedir.
İkincisi, böylesi bir koalisyonun bürokrasiye yansımalarının, tabandaki rahatsızlıktan farklı olmayacağı, o noktada da sıkıntı doğuracağı kesindir.
Üçüncüsü, CHP'nin şu ana kadar Ak Parti neyi temsil ve vaat ettiyse, bunun zıddını dile getirmiş olmasıdır. İdeolojik açıdan birbirinin anti-tezi olan iki partinin birlikteliği, neticede en başta 'büyük balığın' başını yiyecektir. Ömrünün bir seneyi bulacağı oldukça kuşkulu olan böylesi bir koalisyona girmek -Salih Tuna'nın deyimiyle- Ak Parti'nin intiharı olabilir.
Dördüncüsü, CHP'nin 17-25 Aralık'tan sonra, inanılmaz biçimde paralel yapının adeta 'eş başkanlığı'nı yaptığı bir parti haline gelmesidir. Eski derin devleti savunanlar, yeni derin devlete baş döndürücü bir hızla adapte ve angaje olmuştur.