Çin-ABD rekabetinde Türkiye
Bir gün New York'ta, ertesi gün Londra'da peş peşe gerçekleşen saldırılar dikkatinizi çekti mi? New York'ta kamyon yayaları ezdi ve 8 kişi hayatını kaybetti. Londra'da ise siyah bir taksi kaldırıma...
Bir gün New York'ta, ertesi gün Londra'da peş peşe gerçekleşen saldırılar dikkatinizi çekti mi? New York'ta kamyon yayaları ezdi ve 8 kişi hayatını kaybetti. Londra'da ise siyah bir taksi kaldırıma çıkıp yayaları ezerek ağır yaraladı. Sayabildiğim kadarıyla beş polis arabası ve iki ambulansın olay yerine gittiği saldırı için emniyet ilk saat içinde 'terör saldırısı değil' açıklaması yaptı.
Tuhaf bir hesaplaşma, terör üzerinden mesajlaşma olduğu analizleri artıyor. Mevzunun Çinİngiltere yakınlaşmasına karşı, ABD'nin 'İmparatorluk refleksiyle' karşılık vermesi olduğu algısı yerleşiyor. ABD hegemonisinden doğan boşluğa, yükselen Çin'in yerleşmeye başlaması, İngiltere ile ticari, Rusya ile jeo-politik işbirliğine gidilmesine verilen bir tepki olduğu söyleniyor. Maalesef benzerlerini Türkiye'de de görebileceğimiz bir kanlı sürece doğru gidiliyor. PKK'nın artan saldırıları, DEAŞ'ın önlenen saldırılarını bu pencerede okumak mümkün.
IMF'nin geçtiğimiz aylarda açıkladığı rapora göre, Çin'in 2017-2021 arasındaki büyüme hızının %6.4 olması bekleniyor. IMF Başkanı Christine Lagarde'ın, IMF merkezini önümüzdeki on yıl içinde Bejing'e taşıma ihtimali olduğu açıklamasını da bu tabloya ekleyelim.
Ayrıca Şanghay'da açılan altın borsasının önemine de dikkat çekmek gerekir. Dünya Altın Konseyi verilerine göre Çin, 1843 ton altınla, dünya altın rezervleri sıralamasında beşinci ülke oldu.
Çin, savunma sanayiinde de ABD ile yarışacak noktaya geldi. Siber Savunma Sistemleri'nden Hava Savunma Sistemleri'ne dek oldukça iddialı bir yerde duruyor. Uçak gemisi açığını kapatıyor. Adam gücünde ise tartışmasız üstünlük sahibi.