Cumhurbaşkanı'nın yükünü paylaşmak

Cumhurbaşkanı'nı halkın seçtiği 10 Ağustos 2014'ten itibaren, sistemin yamaları iyice tutmaz oldu. Zira hem Cumhurbaşkanı'nın hem de meclisin meşruiyet anlamında eşitlendiği ve bunun yetkisorumluluk mekanizmalarına...

Cumhurbaşkanı'nı halkın seçtiği 10 Ağustos 2014'ten itibaren, sistemin yamaları iyice tutmaz oldu. Zira hem Cumhurbaşkanı'nın hem de meclisin meşruiyet anlamında eşitlendiği ve bunun yetkisorumluluk mekanizmalarına da yansıdığı bir sistemin gerekliliği kaçınılmaz oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu anda 1982 Anayasası'na göre yetkileri gayet geniş ama sorumluluk noktasında nereye bağlı olduğu, 'hesap vermesi' gerektiği muğlak. Başkanlık sistemi bunu sağlayacak ve bundan sonra da seçilecek cumhurbaşkanlarının hareket çerçevesini belirleyecek bir hüküm ortaya koyacak. Var olduğunu çeşitli vesilelerle gördüğümüz 'çift başlılık' sorununa da son verecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu anlatabilmek için oldukça esnek bir seçenekler silsilesi de sundu halka. Başkanlık, Yarı-Başkanlık veya Partili Cumhurbaşkanlığı ihtimallerinin hepsinin belli ölçülerde sistem krizini aşabileceğini ifade etti mesela. Ya da eğer yeni anayasa ile idarî sistem değişikliği formülünün halka beraber sunulması noktasında muhalefet ayak sürüyorsa, iki ayrı referandumun yapılmasını bile gündeme getirdi. Ki o dönemki muhalefetin argümanı olan, "Erdoğan, yeni anayasa bahanesiyle başkanlığı da ele geçirmek istiyor" sakızını da anında çöpe atmış oldu. Ancak Erdoğan hangi seçeneği sunarsa sunsun, karşı duran, onu şeytanlaştırmak için hiçbir seçeneği kaçırmayan bir muhalefetle hangi sağlıklı ve rasyonel anayasa yapımından bahsedebileceğiz, bilmiyorum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır 08 Kasım 2024 | 154 Okunma Avrupa’ya sızan İsrail casusları 06 Kasım 2024 | 293 Okunma ‘Kutsal işgal’ 05 Kasım 2024 | 186 Okunma Göbeğimizi kendimiz keseceğiz 01 Kasım 2024 | 211 Okunma Trump mı, Harris mi? 30 Ekim 2024 | 423 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar