Halisdemir’in şehâdet yürüyüşü...
"- Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şehâdet var. Hakkını helal et. - Başüstüne komutanım. Hakkım helâl olsun, siz de edin." Orgeneral Zekai...
"- Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şehâdet var. Hakkını helal et.
- Başüstüne komutanım. Hakkım helâl olsun, siz de edin."
Orgeneral Zekai Aksakallı ile Başçavuş Ömer Halisdemir arasındaki bu konuşma, 15 Temmuz gecesi, sadece Özel Kuvvetler için değil, Türkiye için gidişatı belirleyen kader anlarından birisiydi.
Ölmesi emredildikten sonra bile helallik isteyen, bir saniye tereddüde düşmeden kabul eden o başçavuş, Özel Kuvvetler koridorlarında sadece şehadetine değil, tarih yazmaya da yürüyordu. Çanakkale, Dumlupınar, Kut'ül Amare, Sakarya ve daha nicesi ardından yürüyordu.
O anların görüntüsünü izlediniz mi? Sağ eli sımsıkı yumruk, başı dik, en ufak bir tökezleme dahi yok o adımlarda.
"Yürüyüşün ölümü korkutuyor" denilen Hz. Hamza'nın (r.a.), "Sayıca bizden fazlalar fakat yine de adil bir savaş olacak çünkü onlar bizi görüyor biz de onları. Ve ben gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam" tavrı var 11 soysuza karşı tek başına direnen o adımlarda.
"Ölmeden ölünüz" hadis-i şerifinin vakârı var o adımlarda.
"Çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek" diye beklenen Âsım'ın nesli var o adımlarda.
"Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i" vaadi var o adımlarda.
Hz. Ömer'in halis imanı, demirden iradesi var o adımlarda.
Ve şerefsiz FETÖ'cünün alnının çatına sıkan yiğit Halisdemir'i çatışmada şehit edemeyen ama sonra kıstırıp üzerine şarjör boşaltan o kin dolu, irin dolu ellere ve onlara maşa olanlara acımamız isteniyor bugün bizden. Tam 30 kurşun çıktı o şehidin naaşından!
Asla unutmayın, unutturmayın.