Kiminle, ne konuda uzlaşacağız?
Memleketin en çok okunan gazetelerinden biri, seçim günü manşetine 'beyin' fotoğrafı bastı, altına da 'Oy kullanmaya giderken, yanınıza almayı unutmayın' yazdı. Yani Sözcü çizgisinde olmayan Ak Partili...
Memleketin en çok okunan gazetelerinden biri, seçim günü manşetine 'beyin' fotoğrafı bastı, altına da 'Oy kullanmaya giderken, yanınıza almayı unutmayın' yazdı. Yani Sözcü çizgisinde olmayan Ak Partili seçmene manşetten 'beyinsizler' dedi.
Seçimin önceki günü, çukur bir muhalif sitede yazan, gözünü kin bürümüş bir kadın yazar da Ak Parti'ye oy verenlerin tek motivasyonunun para, inşaat ya da Aktrollük olduğunu yazdıktan sonra, şu cümleyle Ak Parti seçmenini tarif etti: "Çocuklarımızı askere yollar, hiçbir şeyi sorgulamayız. Cenazesi gelirse 'Fıtratımızda varmış' der, evladımızın maaşına duacı oluruz. Belki de biraz para biriktirir, AKP'ye yancı çıkarsak zaten bedelliyi verir, yollamam askere."
Yine seçim öncesi, kendisini 'faşizm uzmanı' olarak pazarlayan bir akademik, esasında kendisinin uzmanı olduğunu kanıtlarcasına tehdit etmişti: "Kimse de dönüp bu iktidarın ya da onun yılmaz savunucularının gözünün yaşına bakmayacak. Özeleştiri, özür hiçbir işe yaramayacak."
Demirtaş da seçmen kitlesini bunlardan ibaret sandığı için şöyle demişti zaten: "1 Kasım'dan sonra hükümette olamayacaksınız. Geçici dönem bitecek, demokrasiden yana bir hükümet kurulacak ve hesap vereceksiniz." Bu bakış açısına göre bir insan Ak Parti'ye oy vermişse, beyni yoktur, tüm düşünce melekelerini kaybetmiş bir zombidir, sorgulamaz, biat eder.