Mevzu büyük, ABD masadan kalkıyor
Sanırım artık herkes mevzunun 30 kilometreden daha derin olduğunu kavramıştır. Zira dünya ayağa kalktı. ABD yerleşik düzeni 'yaptırımlar' diye yırtınırken, Rusya ile birlikte Başkan Trump yönetimi...
Sanırım artık herkes mevzunun 30 kilometreden daha derin olduğunu kavramıştır. Zira dünya ayağa kalktı. ABD yerleşik düzeni 'yaptırımlar' diye yırtınırken, Rusya ile birlikte Başkan Trump yönetimi Türkiye'ye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden kınama bile çıkmasına izin vermeyerek veto etti.
Fransa ve Almanya başta olmak üzere Finlandiya, Norveç, İsveç ve Hollanda Türkiye'ye silah ihracatını askıya aldı. Avrupa Birliği kınama yayımladı. Arap Birliği de, Katar ve Somali hariç kınama yayımladı. Durum buyken, bizim sadece YPG'nin elindeki bölgeye girdiğimizi sanmak hainlik değilse cahillik olur.
Suriye üzerinden dünyanın yeni siyasî paradigması yerine oturuyor. Suriye'de ABD'nin maşası kim? YPG. Onlar büyük ölçüde mevzilerinden olur ve güç kaybederlerse, masada eli zayıflayacak olan kim? ABD. Bu durumda "Ortadoğu'ya açılan kapı" Suriye'nin geleceğinde başat söz sahibi olacaklar kimler? Rusya, Türkiye ve İran.
Bu neticenin güçlenen Türkiye'nin rol modelliğine karşı olan Arap diktatörlükleri için, bir zamanlar Suriye'yi yöneten Fransa için ve genel olarak NATO ülkeleri için ve en önemlisi Amerika için oldukça korkutucu yansımaları olacak. Yıllardır birbirine kattıkları bölgeden arzu ettikleri 'son oyun'un çıkmaması ve çomağı sokanın Türkiye olması adeta çıldırttı.
Amerikan ve Avrupa medyası, sabahtan akşama yalan haber paylaşıyor. Anne demeye şahit lazım kadının biri çocuğunu uyuşturmuş, ölü diye kameralara pazarlayıp Türkiye'den hesap sorulmasını istiyor. Bu videoyu 'saygın' gazeteciler yayıp paylaşıyorlar. Amerikan medyasına her gün ismini vermek istemeyen başka bir üst düzey askerî yetkili 'siviller öldürülüyor' yalanını atıyor. Sosyal medya çağındayız; daha bir tanesi tek bir fotoğrafla iddialarını doğrulayamadılar. Ki çatışmanın en acı yüzüdür; evet siviller maalesef zarar görebilir. Ancak bunca medya sirkine rağmen ortada tek bir delil olmaması, TSK'nın ne kadar hassas ve cerrahî detaycılıkla ilerlediğini de bize gösteriyor.
Etnik temizlik yapıyormuşuz! Cumhurbaşkanı'nın haklı öfkesini paylaşarak söylersek: "Lan etnik temizliğin dik alasını yapan sizsiniz!" Arapların ve Türkmenlerin evlerini başlarına yıktınız. Size biat etmeyenleri sürdünüz. Sizin yüzünüzden yüzbinlerce Kürt evini barkını bırakıp bize sığındı. Geri dönemeyenlerin evlerine ve mallarına kondunuz. Tapu dairelerini yaktınız. Sosyolojik ve demografik yapıyı değiştirmek için elinizden gelen tüm adilikleri yaptınız. Ancak dünyanın tüm şerefsizleri bir arada bu günahlarınızı kapayıp, sizin çamurunuzu ordumuzun üzerine atmakla meşgul.
Füzelerinizle evini yıktığınız vatandaşımızın "Ev yıkılır, yine yapılır. Vatanımız tek" sözündeki kararlılığı gördünüz mü? Bizi yıkamayacaksınız.