Neocon mafya üyesi Michael Rubin
ABD'nin Erdoğan yerine, ismi 'Yurtta Sulh Konseyi' olan darbecilerle işbirliği yapmaktan memnuniyet duyacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Çünkü bildiride belirttikleri üzere, ABD yönetiminin Türkiye'ye yönelik...
ABD'nin Erdoğan yerine, ismi 'Yurtta Sulh Konseyi' olan darbecilerle işbirliği yapmaktan memnuniyet duyacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Çünkü bildiride belirttikleri üzere, ABD yönetiminin Türkiye'ye yönelik tüm eleştirilerini kabul edip onları düzelteceğini vaat etmiş, dış politikada içe kapanacak olan, YPG Fırat'ın batısını tamamen alsa da sesi çıkmayacak, Musul'daki askerî varlığını ABD istediği an geri çekecek bir darbeciler güruhuydu söz konusu olan...
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, darbe püskürtüldüğünden beri, bağımsız Türk dış politikası çizgisinden taviz vermeden devam edip ABD'yi kızdırmaya devam ediyor. Zira Erdoğan'ın yönünü çizen şey, eski liderlerde olduğu gibi Washington'ı memnun etmek değil, Türk halkının çıkarlarını savunmak. Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak olan Türk Akımı anlaşmasının imzalanması, bu anlaşma ile siyasî alandaki Türk-Rus yakınlaşmasının enerji faktörüyle daha da pekişmiş olması, ayrıca Türkiye'nin ilk nükleer santrali olacak olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin de Rusya ile anlaşılarak yapılıyor olması ABD'yi kızdıran önemli faktörler.
Buna karşılık ABD de, Türkiye'yi ekonomi alanında ve Irak ile Suriye gibi sahadaki anlaşmazlıklar noktasında dişini göstererek sıkıştırmaya çalışıyor, çalışacak. Öte yandan da, 40 yıldır devlete sızan bir derin yapıyı temizlemeye çalışarak hayatta kalmaya çalışan Türk devlet mekanizmasına saldırılarını sürdürecek.