Seçim vaadi olarak Başkanlık
Tayyip Erdoğan, sadece Ak Parti'de değil, Türk siyasetindeki mevcut isimleri yan yana koyup topladığınızda bile özgül ağırlık olarak hepsinden yukarıda bir yerde kalıyor. Bu, Erdoğan'ın siyasî kabiliyetleri...
Tayyip Erdoğan, sadece Ak Parti'de değil, Türk siyasetindeki mevcut isimleri yan yana koyup topladığınızda bile özgül ağırlık olarak hepsinden yukarıda bir yerde kalıyor. Bu, Erdoğan'ın siyasî kabiliyetleri kadar, yaşanmış bir ortak hikâyenin içinden çıkan organik bir lider olmasından kaynaklanıyor.
28 Şubat'ta hapse atılması, hapisten çıkarak Ak Parti'yi kurması, 27 Nisan 2007 e-muhtırası, 2008'deki kapatma davası ve en önemlisi Mısır ve Ukrayna'da olduğu gibi darbe tehdidinin tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığı 2013-2014 dönemi... Bu süreçlerin hepsinde elbette Erdoğan'a yol arkadaşlığı etmiş önemli isimlerin de payı büyüktür. Ancak saldırıya birebir uğrayan ve onu göğüsleyen kişi olması hasebiyle Erdoğan, söz konusu ettiğimiz 'fazla'ya tekabül etmektedir. Gezi, onu yıkmayı amaç edinmiş bir hareketti. Müteveffa annesinden eşine dek tüm hakaretler onu hedef aldı, o şeytanlaştırıldı. Hatta 'Erdoğan olmasa Ak Parti iyi parti aslında' noktasında ittifak bile edildi, birilerine göz kırpıldı.