Ah Mevlüt ah!.
Mevlüt Kardeşim (Tezel) dün köşesinde korkunç bir olay nakletmiş. 50 yaşında bir kadın, Ortaköy sahil yolunda ışıksız yaya geçinden karşıya geçmek isterken, ezilmiş ve...
Mevlüt Kardeşim (Tezel) dün köşesinde korkunç bir olay nakletmiş.
50 yaşında bir kadın, Ortaköy sahil yolunda ışıksız yaya geçinden karşıya geçmek isterken, ezilmiş ve öldürülmüş..
Uygar ülkelerde yaya geçidine inmeye gerek yok. Geçidin başına gelin, bütün trafik iki yönlü durur.
Çünkü "UYGAR" insanların hepsi "Yol yayanındır" ilke ve görgüsünü bilirler. İstanbul gibi, direksiyon başına yüzde 80 domuzların oturduğu, yakalanma korkusunun sıfır olduğu dağ başlarında ise, düşünce şudur..
"Ben geçeyim, arkamdaki yol versin." Kafa bu olunca, kadın karşıya geçememiş, yolun ortasında iki yönlü trafiğin arasında durmuş.
Bekliyor ki, biri yol versin.
Ama Tabakhane yolundaki bir Belediye, evet aynen öyle, Belediye Otobüsü duran kadına arkadan çarpmış ve onu karşı yoldan gelen kamyonun altına atmış. Kamyon da sürüklemiş, ezmiş, öldürmüş.
Mevlüt "Bu kaza değil, cinayettir" diyor.. Haklı.. Haklı da..
Gel Sevgili Mevlüt, ne zaman istersen, seninle birlikte gazetenin önüne inelim. Barbaros Bulvarı'na yani. Aşağı doğru yürüyelim. Hemen orda, caddeye açılan bir sokak var.
Başında trafik ışıkları ve yaya geçidi.
Karşıya geçmek için yeşili bekleyelim.