Altın Portakal mutlak yenilenmeli..
Henüz görmedim, ama Yılmaz Erdoğan'ın son filmi Ekşi Elmalar'ı izleyenler göklere çıkarma yarışında.. Ne kadar beğenilirse beğenilsin, isterse göklere çıkarılsın..Hatta Kültür...
Henüz görmedim, ama Yılmaz Erdoğan'ın son filmi Ekşi Elmalar'ı izleyenler göklere çıkarma yarışında.. Ne kadar beğenilirse beğenilsin, isterse göklere çıkarılsın..
Hatta Kültür Bakanlığı tarafından seçilip "En İyi Yabancı Dille yapılmış film" dalında Oscar adayı olsun.
Hatta Oscar'ı alsın.. Altın Portakal'ı alamaz. Çünkü Altın Portakal'da yarışma hakkı yok..
Çünkü, o festivalin on para etmez, giderek Antalya halkının parasını sokağa atar hale getiren kurallarına göre, gösterime girmiş filmlerin, Altın Portakal'a katılma hakları yok. Bu festivalde yarışacaksanız, bu festival için özel film yapacaksınız. Kasaya kilitleyeceksiniz. Festivale kadar bekleteceksiniz.
Yılmaz'ın filmi yeni bitti. Gelecek ekim ayına kadar, yani bir sene bekleyecek ki, yarışabilsin..
Bu aptal kural yüzünden iki şey oluyor..
Hiçbir popüler film festivalde yarışamıyor, bir.. İkincisi, yarışan filmleri bu ülkede kimse bilmediği için, ödül töreni kimsenin umurunda olmuyor..
Dünyanın öbür ucundaki Oscar'ı aylar öncesinden tartışmaya başlayan Türk halkı, kendi sinemasını umursamıyor.. Niye merak etsin.. Adaylar açıklanıyor ama hiçbirini görmemiş. Fikir yürütemiyor, "Şu kazanır" diye. Evinde, işinde, okulunda, kahvede, kafede tartışamıyor bile..
Yönetmelik halkı, festivalden koparıyor.
Şimdi çözüm!..
1- Ulusal Yarışmada katılma koşulu, tam tersine çevrilmeli ve Oscar örnek alınmalı..
"Gösterime girmiş olmak!." O zaman adaylar açıklandığı andan itibaren, ilgi, merak, tartışma başlar. Halk işin içine girer, sinemaseverler, ödül gecesi merakla ekran başında toplanırlar.
Gösterime giren filmleri, entel danteller değil, gişe ve yıldız lafından nefret etmeyen, tersine onları da dikkate alarak oy kullanan bir geniş jüri oylar.
En çok oy alanlar, her dalda aday olurlar.