“Ankara doğurur, İstanbul doyurur!.”
"Artık dede oldular, ama benim için hâlâ "Bizim çocuklar!.."Modern Folk Üçlüsü'nden söz ediyorum..Ahmet, Doğan, Selami..Ahmet bir mail atmış bana..Hani bançocu olanı.. Çok hoşuma giden bir haber...
"Artık dede oldular, ama benim için hâlâ "Bizim çocuklar!.."
Modern Folk Üçlüsü'nden söz ediyorum..
Ahmet, Doğan, Selami..
Ahmet bir mail atmış bana..
Hani bançocu olanı.. Çok hoşuma giden bir haber veriyor. Kalemi de iyidir. İyi yazmış. O zaman bana da aynen sunmak düşüyor, bu hafta sonu.. Buyrun!
Ankara Sanat camiasında uzun yıllar bu tekerleme dillerde dolaşır. Devlet Konservatuvarı, Devlet Filarmoni Orkestrası, Ankara Radyosu hatta TRT gibi eğitim kurumlarının kuruluşu Ankara olduğundan;
Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak sayısız baleci, operacı, tiyatrocu, klasik müzik icracısı, Türk Müziği sanatçısı hatta hafif müzikçilerin doğup, geliştiği mekân Ankara olmuştur. Ama sonunda pek çoğu bir şekilde göç edip, şöhret ve para ile İstanbul'da tanışmışlardır.
Sanat yapmak, özgün bir şeyler yaratabilmek için, sakin, kendiniz ve hayallerinizle baş başa kalacağınız ortamlara ihtiyaç vardır. Ankara da bu iş için uygun bir kenttir. Ancak popüler olup, kendinizden bahsettirebilmeniz için, herkesin yaptığından farklı bir yorum, anlayış ve tavır sergilemek gerekir ki; bunda da, yetenek, bilgi, yaratıcı zekâ, biraz şans, belki biraz da koşulları iyi kullanmak gibi başka faktörler devreye girer...