Aramıza hoş geldin, M. Ali!.
Nasıl sağlıklı bir yüz.. Nasıl neşeli bir ifade.. Nasıl gençleşmiş bir görünüş.. Hastanedeki odasına girerken, bu M.Ali'yi göreceğimi inanın aklımdan geçirmiyordum.
Aylarca yoğun bakımda kalan, beyni hasar görmesin diye aylarca uyutulan, serumlarla makinelerle yaşatılan M.Ali, oturduğu hastane yatağında nasıl keyifli, nasıl harikaydı..
Siz bu satırları okurken, evinde olacak inşallah!.
Onu 1974 yılında tanımıştım.
Hem de ne tanıma!.
Cüneyt Gökçer, Devlet Tiyatrosu tarihinin anıt oyunlarından Küheylan'ı sahneye koyuyor, kendisi de oynuyordu.
Peter Shaffer'in dünya tiyatrolarını sarsan oyununun başrolünde kim vardı, çok merak ediyordum..
Cüneyt Bey, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ve Devlet Konservatuarı hocasıydı.
İki kurumu kucaklaştırmıştı.
Yeni mezunları hemen sahneye çıkarırdı.
Küheylan'daki o çok zor rol için seçtiği genç, yeni mezun M. Ali idi işte..
17 yaşındaki M. Ali Erbil!.
İlk gece ordaydım. Hem de Cüneyt Bey gibi bir davin yanında genç M. Ali büyüledi