Başını Vermeyen Şehit!..
Geçen pazar sizlere bir Ömer Seyfettin öyküsü nakletmiştim. Daha ilkokulda iken öğretmenimizin bize anlattığı, tanıttığı, kitaplarını alıp okuttuğu Ömer Seyfettin'den "Pembe İncili...
Geçen pazar sizlere bir Ömer Seyfettin öyküsü nakletmiştim. Daha ilkokulda iken öğretmenimizin bize anlattığı, tanıttığı, kitaplarını alıp okuttuğu Ömer Seyfettin'den "Pembe İncili Kaftan"ı.
Okurlarımız çok sevdiler. Ama Melih Büyükbayram beni üzdü. "Hıncal Ağabey Ömer Seyfettin Milli Eğitim'de yasaklı" dedi.. Çocuklarda kişisel bozukluğa sebep olabilirmiş.. Vatanseverlik, mertlik gibi hasletleri öğretmek hangi küçük beyni bozar ki?.
Sayın Milli Eğitim Bakanım, Sayın Ziya Selçuk, doğru mu bu?.
Ömer Seyfettin Milli Eğitim'de yasaklı mı?.
Ne olur hemen "Yalan" deyin!.
Bu hafta gündem Mehmetçik. Gündem Mehmetçik'e selam!.
Bu da benim selamım işte..
Gene Ömer Seyfettin ve bu defa..
"Başını vermeyen şehit!."
Selam bütün şehitlere.. Selam Mehmetçiğe!.
***
Yarın arifeydi. Öbür günkü bayram için hazırlanan beyaz kurbanlar, küçük Grijgal palankasının (Dağ evi/ Hisar) etrafında otluyorlardı. Karşıda... Yarım mil ötede Toygun Paşa'nın son kuşatmasından çılgın kışın hiddeti sayesinde kurtulan Zigetvar Kalesi, sönmüş bir yanardağ gibi, simsiyah duruyordu. Hava bozuktu. Ufku, küflü demir renginde, ağır bulut yığınları eziyor, sürü sürü geçen kargalar tam hisarın üstünden uçarken sanki gizli bir kara haber götürüyorlarmış gibi, acı acı bağırıyorlardı.
Palanka kapısının sağındaki beden siperinde sahipsiz bir gölge kadar sakin duran Kuru Kadı yavaşça kımıldadı; ikindiden beri rutubetli rüzgârın altında düşünüyor, uzakta, belirsiz sisler içinde süzülen kurşuni kulelere bakıyordu. Bunların hepsi Türklerin elindeydi. Yalnız şu Zigetvar... yıkılmaz bir ölüm seddi halinde "Kızılelm...