Bir harikulade Emek!..
Kapıdan girdiğinizde kesif küf kokan, sıraları arasında fareler dolaşan, kulisi olmadığı için, film göstermekten başka bir işe yaramayan ve bir daracık sokakta tek başına olduğu için...
Kapıdan girdiğinizde kesif küf kokan, sıraları arasında fareler dolaşan, kulisi olmadığı için, film göstermekten başka bir işe yaramayan ve bir daracık sokakta tek başına olduğu için günümüz sinema seyircisine de artık hitap etmez hale gelip çağdışı kalan Emek Sineması'na her gittiğimde nasıl üzülürdüm..
Aslında nasıl güzel, nasıl tarihi, nasıl benzersiz bir salondu. Tıpkı Kadıköy Süreyya gibi.. Opera binası olarak yaptırılan Süreyya, o muhteşem süslemelerine rağmen önce sinema, sonra odun deposu olmuştu bilir misiniz?.
Ve de Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk tarafından kurtarılmış ve AKM'si polis karakolu olan İstanbul'a bir minik ama, hem güzel, hem de fevkalade işlevsel bir tarihi salon yeniden kazandırılmıştı.
Beyoğlu Belediyesi de, Emek'i tarihi görkemli günlerine, hem de çağa uyarak, çağdaşlaştırarak döndürme kararı aldı.
Gene tarihi Büyük Kulüp binasının Grand Pera olarak dönüştürülmesi ile birleştirildi proje.. Ara sokaktaki daracık kulissiz sinemanın girişi, İstiklal Caddesi'ne alındı. En son inşaat sırasında görmüştüm.