"Bir köfteciye saygı duruşu!."
Başlık tırnak içinde.. Çünkü benim değil. Pazar günkü Hürriyet'te Kanat Atkaya'nın köşe başlığı.. Hafta sonu okuduğum en duygulu, en hüzünlü, hem de nasıl en içerikli...
Başlık tırnak içinde.. Çünkü benim değil. Pazar günkü Hürriyet'te Kanat Atkaya'nın köşe başlığı.. Hafta sonu okuduğum en duygulu, en hüzünlü, hem de nasıl en içerikli yazıydı.. Hem de 14 Şubat'ta, Sevgililer Günü'nde, hemen herkes romantik yazılar yazmışken, öne çıktı Kanat'ın satırları.. Hani Beyoğlu'nda iki eski bina çökmüştü ya geçen hafta.. Onlardan birinin altında Köfteci Hüseyin dükkanı vardı ya.. Onu anlatıyor Kanat.. 80/90'lı yıllar.. Fitaş'ta matineye gittiğinde hemen arka sokaktaki Köfteci Hüseyin'de köfte piyaz yermiş. Zaten başka şey yok.. Başka zaman da yok. Ocağın başında oturan Hüseyin Bey, üçe doğru köfteleri bitirir, dükkanı kaparmış. "Ama ne köfte! Kâğıt üzerinde gelen o mükemmel köfteden bugüne kadar kaç porsiyon yemişimdir hesaplamam mümkün değil" diyor Kanat!