Bir muhteşem Cem Yılmaz filmi!.
Cem Yılmaz'ı yakalayıp boynuna sarılmak ve alnından defalarca öpmek isterim.. Yani bu nasıl bir idealizmdir?.. Tek başına bir sahne şovu yapıp, binlerce bilet satmak ve milyonlar kazanmak elinde.. Yapıyor ve kazanıyor.. Bu şovu...
Cem Yılmaz'ı yakalayıp boynuna sarılmak ve alnından defalarca öpmek isterim.. Yani bu nasıl bir idealizmdir?..
Tek başına bir sahne şovu yapıp, binlerce bilet satmak ve milyonlar kazanmak elinde.. Yapıyor ve kazanıyor.. Bu şovu filme alarak, sinemalara, DVD'ye ve internete dağıtmak ve oradan da milyonlar kazanmak elinde.. Onu da yapıyor.. Sonra bu kazandıklarını sinemaya yatırıyor.. Türk Sineması'na bir "Eser" kazandırmaya yatırıyor. Dünyanın dört bir yanında keyfince yiyeceği paraları "Film gibi film yapmak" için son kuruşuna kadar harcamaktan çekinmiyor..
Arif V 216, bu idealizmin doruğa vurduğu film.. Türkiye'nin dört bir yanındaki sinemalarını Güney Korelilere devrederek, yapımcılığa dönen Muzaffer Yıldırım dostum da, öyle bir idealist çıktı. Korelilerden aldığı para, onu ömür boyunca beyler gibi yaşatacakken, o da "Kalıcı" film yapma idealine takıldı.