Bir pazar hikâyesi: O. Henry’den... Kalpler ve eller
Doğuya giden Boston-Maine ekspresinin vagonlarına Denver'de bir yolcu akını oldu. Vagonlardan birinde şık giyimli ve etrafı deneyimli bir yolcuyu rahat ettirecek her şeyle kuşatılmış çok güzel, genç bir kadın...
Doğuya giden Boston-Maine ekspresinin vagonlarına Denver'de bir yolcu akını oldu. Vagonlardan birinde şık giyimli ve etrafı deneyimli bir yolcuyu rahat ettirecek her şeyle kuşatılmış çok güzel, genç bir kadın oturuyordu. Yeni binenler arasında iki genç adam vardı. Biri kimseye metelik vermez görünümünün yanı sıra incelikli yüz ifadesiyle yakışıklı bir delikanlı, öbürü ise iriyarı, asık suratlı ve derbeder giyimli bir adamdı. Birbirlerine kelepçeyle bağlıydılar.
Koridordan geçtikleri sırada gördükleri tek boş yer, o çekici kadının karşısındaki, yolcuların yüz yüze oturdukları yerlerden biriydi. Kelepçeli çift oraya oturdu.
Genç kadın, bakışlarını ilgisizce şöyle bir gezdirdi onların üzerinde; sonra sevimli bir gülümseme belirdi yüzünde. Yanakları pembeleşti, gri eldivenli...