Bu genç kızın mektubundan niye söz etmedin Cengiz!.
Hazal, 20 yaşında pırıl pırıl bir Türk kızı.. Amerikan Michigan State Üniversitesi Cinayet ve Suç Bilimleri bölümünde okuma hakkı kazanmış tek yabancı. Öteki öğrencilerin hepsi...
Hazal, 20 yaşında pırıl pırıl bir Türk kızı.. Amerikan Michigan State Üniversitesi Cinayet ve Suç Bilimleri bölümünde okuma hakkı kazanmış tek yabancı.
Öteki öğrencilerin hepsi Amerikalı.
Bana bir mail yollamış.. Diyor ki..
(Alıntıladım..) "Ben ahlak nedir, iyi insan olmak nedir ailemden öğrendim. Bu dünyada herkes birbirinden bir şeyler öğrenir.
Ben benim için canını verecek babamdan her zaman gururlu olmayı, ne olursa olsun insanları dinlemeden anlamadan yargılamamayı öğrendim.
Umarım bir gün birbirimizden, yaşımız kaç olursa olsun, kim olursak olalım iyi insan olmayı öğreniriz." Hazal bu mektubu bana "Teşekkür" için göndermiş..
Ne teşekkürü mü?.
Hazal'ın soyadı "Bulut!".
Esin Afşar'ın torunu.. Pınar Afşar'ın ve..
Talat Bulut'un kızı..
"Annem Pınar Afşar ve babam Talat Bulut ayrılmış olmalarına rağmen beni bir bilim insanı olarak yetiştirebilmek için tüm güçlük ve imkansızlıklara karşı elele verdiler. Böyle bir durumda da benim tek önceliğim yüksek moral değerlerimle varlığımı sürdürebilmek" diyen Hazal Bulut..
Mektubunun sonuna bir not eklemiş..
"Yazıları ve televizyon programıyla babama karşı insanları provoke eden Cengiz Semercioğlu'na da bir mektup gönderdim, hiçbir faydası olmayacağını bile bile... O mektubu size de gönderiyorum, Sevgili Hıncal Abi..
Şimdi soruyorum..
"Bu genç kızın mektubundan niye söz etmedin Cengiz!." Sen ki genç kızların gönüllerinin, kalplerinin kırılmasına karşı çok hassassın. Hani onun için mücadele ediyorsun hani..
Hazal'ın suçu neydi de adını ağzına almadın?.
Peşin peşin "Yargısız infaz ettiğin adam"ın kızı olması mı?.
Hazal'ın sana yolladığı ve senin çöpe attığın mektubu ben yayınlıyorum Cengiz..
Şimdi söz Hazal Bulut'un..
Yanılmışım... Şimdi düşüneceksiniz 20 yaşındaki kız kim oluyor da beni yargılıyor?
Peki, müsaadenizle sormak istiyorum Cengiz Bey, Siz yılların gazetecisi, daha hukuken suçlu bulunmamış yılların usta sanatçısı, benim rol modelim Talat Bulut'u yargılıyorsunuz.
Hatta yargılamakla kalmıyor mahkûm ediyorsunuz.
Tanık mısınız? Orda mıydınız? Talat Bulut'u tanıyor musunuz?
Bu sorular önemli değil belki ama gazeteci olarak "Hukuk nedir" onu bilmek çok önemli bence.
Ben daha üniversite "Cinayet ve Suç Bilimleri 3. sınıf öğrencisiyim. Derste ilk öğrendiğimiz şey 'Cinayetle bile suçlansa, 'Kanıtlanmadan kimseye 'Katil' diyemezsiniz' oldu.
Sayenizde, "İyi ki ilk dersimde bunu öğrenmişim" diyorum.
Birini yargılamak, yazar olmanın verdiği gücü yanlış kullanıp milyonların önüne atmak çok kolay.
Bunun için gazeteci olmaya gerek yok. Hatta böyle bir gazeteci olunacaksa bu işi yapmaya hiç gerek yok.
İnsan olmaya ihtiyaç var, ama..
20 yaşındayım babam tacizle suçlandı. İnsanlar bana da saldırdı. Korkunç mesajlar attılar ama "Cahilliktir hukuki süreci bilmiyorlardır olsun, canları sağ olsun" dedim.
Peki siz? Eğitim aldınız diye düşünüyorum, Köşe yazarısınız, programınız var. Bence en korkuncu sizin yazılarınızdı.
Siz aynisini yaşasanız? Çocuklarınızı düşünün ve lütfen birkaç saniyenizi ayırıp beni düşünün, empati yapın (Eğer mümkünse). Ya da buyurun Cengiz Bey karalamaya devam edin. En güzel reyting oranı böyle konulardan, insanlıktan uzak kalınarak gelir.
Umarım, bir gazeteci ama en önemlisi, bir baba olarak bundan sonraki yazılarınızı, yazarlığınızın değil, insanlığın bize verdiği değerlerin gücünü kullanıp yazar ve 20 yaşındaki genç bir kızın babasını milyonların önünde karalamaya çalışmazsınız.
Çünkü Cengiz Bey, gün gelir doğrular su yüzüne çıkar ve karalananlar bir masumu cahilce suçlayanlar olur.
Hazal Bulut SAYGILARIMLA,
Hazal Bulut