Devlet, İstanbul’a inatla ve ısrarla uğramıyor!..
Salı öğleden sonra, her zamanki gibi gazetelerimi okuyorum.. Cengiz Semercioğlu Hürriyet'te başına geleni yazmış. Etiler- Bebek yokuşundaki kavşakta yokuş aşağı hızla gelen bir taksi Cengiz'in arabasına...
Salı öğleden sonra, her zamanki gibi gazetelerimi okuyorum..
Cengiz Semercioğlu Hürriyet'te başına geleni yazmış. Etiler- Bebek yokuşundaki kavşakta yokuş aşağı hızla gelen bir taksi Cengiz'in arabasına çarpmış..
"Göz göre göre geldin, çarptın. Neden durmadın" demiş Cengiz..
Cevaba bakın..
"Lastikler tutmuyor, Abi.." Yani kabak lastikle çalışıyor adam.. Sadece kendini değil, müşterilerini de tehlikeye atıyor.
Düşünün ki, kasım başında bütün ticari araçların kış lastiği takma mecburiyeti var. Adam devleti takmıyor.
Yetmezmiş gibi bir de kabak yaz lastiği ile yokuş aşağı gaza basıyor..
Kanat Atkaya "Bence taksi sorununu seviyoruz" demiş, ayni gazetede..
Yazıyor. 2013'te her nasılsa bir kontrol yapılmış, taksi sürücü ve sahiplerinin adli sicillerine bakılmış..
18 bin taksiciden 5 bini sabıkalı çıkmış.
Yani bindiğimiz her dört taksiden birini kullanan sabıkalı.
Sene 2018.. Hem de ısrarlı suçlarından dolayı ehliyetine el konulmuş bir taksici, Taylandlı kadın müşterisine tacizde bulunuyor.
Fazla ücret istiyor.
Kadının uzattığı 100 lirayı anında cebe indirip "20 verdin. 20 daha" diyor.
"Cesarete bakar mısınız" demiyorum. Korkması için önce Devlet gerek..
Kadın cep telefonu ile kaydediyor da, öyle yakalıyor devlet, bu devleti zerre kadar umursamayan, pervasız adamı..
Kanat, sıralamış..
Esenyurt'ta Uber sürücüsüne saldıran taksici, dört yaralamadan sabıkalı. Ümraniye'de kadın müşterisine kafa atan, bacaklarından tutup yola sürükleyen taksicinin sabıka dosyası hem de nasıl kabarık çıkmış. "Tonla örnek vereyim, taksici başıboşluğuna" diyor.
O akşam üzeri yola çıktım..
Nispetiye Caddesi'nden Zincirlikuyu'ya doğru gidiyoruz.
34 TAT 61 plakalı taksi, otobüs durağından yolcu aldı, en sağdan. Yasak.. Kırmızı ışıktan geçti. Suç.. Hepimizin önünden kavşağın içinde sola kıvrıldı. Suç. Koskoca "U Dönüşü yasak" levhasının önünden U döndü ve bastı gitti.
34 TAT 61, bir de nispeten güvenilir dediğimiz, Durak Taksisi.. Zorlu Durağı'nın..
Buyrun.. Adam öyle pervasız, devleti öylesine takmıyor, onun kurallarını öylesine "Yok" sayıyor ki, üç beş trafik suçunu ayni anda işleyebiliyor. Adam adeta "Trafik Seri Katili" ve de en kötüsü..
Yakalanmayacağından emin!.
İstanbul'da sadece taksi şoförleri değil, hemen her sürücü, yakalanmayacağından emin..
Hani "Algılanan Yakalanma Riski" (AYR) diye bir kat sayı var.
"0'dan 100'e" bir cetvel..
İnsanların "Yakalanırım Korkusu" ne kadar yüksekse, trafik kazaları o kadar azalıyor..
Bizde AYR, "Sıfır" dostlar.. SIFIR!..
Onun için herkes pervasız..
Onun için hiç kimse hiçbir işarete, hiçbir ışığa uymuyor. Onun için bu kadar çok kaza oluyor.
Onun için yollarda ölen ve yaralanan sayısı, PKK Terörü kurbanlarını misliyle aşıyor.
PKK Terörü ile topyekun savaşan devletim, Trafik Terörü'ne gelince, ortadan kayboluyor... Sözlük anlamı ile kayboluyor..
İstanbul gibi dağ başına dönmüş bir kentte, günde kaç trafik polisi, ekibi görüyorsunuz söyler misiniz?.
Trafik Şubesi sadece verilen emirleri yapıyor.
"Uberleri çevirin." O gün sadece Uberlere bakılıyor.
"Cep telefonu kullananlara bakın.." O gün sadece cep telefonları takip ediliyor..
Ötesi..
Trafik Cinayetleri, trafik polislerinin gözleri önünde işleniyor. O zaman polisin ortada görünmemesi daha iyi..
Hiç değilse "Devletin gözü önünde.." demiyoruz..
Hep yazıyorum..
Bütün trafik ışıklarını ve levhalarını da kaldırsınlar ki, her an, her saniye devletin bu kentte yok olduğu algısı İstanbul halkına verilmesin..
Kaldırsınlar ki, kurallara, ışıklara ve levhalara uyan uygar vatandaşlar, eşek yerine konmasın.
Onlar da kendi başlarının çaresine bakabilsinler..
Bu dediklerimin hepsini ispatlamaya hazırım..
İçişleri Bakanım!..
Var mısınız?.
Yeni Valim!..
Var mısınız?.
Emniyet Müdürüm ve Trafik Müdürüme sormuyorum.
Onlar zaten yoklar, senelerdir!.
İçlerinde çok, ama çok pırlantalar var.. Ne var ki, birkaç çürük her zaman bir çuval inciri berbat eder.. "Taksici milleti" lafı onlardan çıktı.
Ne yazık ki, dernekleri onları temizlemiyor.
Ne yazık ki dernekleri, "Gerçek Taksici"lerin "Gerçek sorunları" ile savaşmıyor.
Bir daha yazacağım. Yarın yazacağım, İstanbul'da yaşayan, yaşamaya çalışan "Gerçek Taksiciler"in çektiklerini..