Helal olsun Aziz Yıldırım!..
İstanbul Valisi, deplasman yasağının kaldırılmadığını açıkladı. Haberi okuduğum zaman, aklımdan geçen cümleydi, başlıkta okuduğunuz.."Helal olsun Aziz Yıldırım'a" dedim...
İstanbul Valisi, deplasman yasağının kaldırılmadığını açıkladı. Haberi okuduğum zaman, aklımdan geçen cümleydi, başlıkta okuduğunuz..
"Helal olsun Aziz Yıldırım'a" dedim içimden..
Devletten güçlü olduğunu bir kez daha kanıtladığı için..
Bu ülkede, insanların Anayasa Teminatı altındaki insanca yaşama haklarına kısıtlama getiren Deplasman Yasağı'nın 1 numaralı sorumlusu odur çünkü..
Türkiye'de spor, her çeşidi ile Galatasaray ve Fenerbahçe rekabeti ile başlayıp gelişirken, hepimizin daha beş yaşında ezberlediği slogan da doğmuştu..
"Ezeli rakip, ebedi dost!."
Aziz Yıldırım, bu slogandaki "Rakip ve dost" sözcüklerini kaldırıp, yerlerine "Düşman" sözcüğünü koyan adamdır. Spora "Düşman" sözcüğünü ısrarla ve inatla telaffuz ederek sokmuş ve iş düşmanlığa dönünce, "Deplasman yasağı" gibi utanç verici bir karar alınmıştır.
Utanç verici!..
Çünkü en önde Aziz Yıldırım ve giderek onun arkasında kalmak istemeyen öbür başkanların tahrikleri ve besledikleri holiganları sayesinde çıkan olaylar yüzünden, "Sporsever" olmaktan başka günahı olmayan iyi insanlar da maç izleyemez hale geldiler..
Bir babanın biri Fenerli, öteki Galatasaraylı iki çocuğunu alıp maça gitme keyfi yasaklandı.
Devlet, toplasanız, en fazla birer otobüslük bu holiganlarla baş edemeyeceğini resmen ilan etti, "Yasak" kararı ile.. Yenikapı'da hem de ülkenin kaderi olacak kadar kritik günlerde, milyonlarca insanı toplayabilme gücündeki devlet "Ben 40 bin kişinin güvenliğini temin edemem" dedi.