İçişleri Bakanı’na bir mektup daha...
Sayın Süleyman Soylu, "İstanbul polisi ikinci maaşını servis şirketlerinden alıyor" diye yazdım. Anlattım..
Servis arabalarının tüm ama tüm trafik kurallarını nasıl hiçe saydıklarını, her gün yüz binlerce vatandaş görüyor.. Vatandaş polisin gözü önünde devleti hiçe sayan servisleri gördüğünü de görüyor ve diyor ki..
"Polisler servislere aldırmıyorlar. Çünkü ikinci maaşlarını servis şirketlerinden alıyorlar.." Aynen bunu yazdım, Sayın İçişleri Bakanım..
Bunu yazdım ve günler, haftalar geçti.. Trafik Müdürü tıs.. Emniyet Müdürü tıs.. Vali tıssss!.
Böyle şey olur mu?.
Atalarımız "Sükut ikrardan gelir" demişler.. Yani Sayın Bakanım, senin Valin, senin Emniyet Müdürün, senin Trafik Müdürün bu ağır söylentiyi kabullendi., Sadece sükutu ile değil..
Uygulaması ile de..
Polislerin, İstanbul trafiğinin katili servis araçlarının gözleri önünde kuralları tepelemesi, devleti hiçe saymasına baktılar.. Bakıyorlar..
Her gün, her saat!.
Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü ile, Astoria AVM'nin arası kaç metre?.
Her gün, oradan, yani, Büyükdere ile Taksim arasındaki tek arter olan Büyükdere Caddesi'nden kaç trafik ekip aracı geçer bilir misiniz?.
En az yüz.. Ve bu 100 trafik ekip aracı, ordaki rezilliğe sadece bakar ve geçer..