İzmir’de bir “Rüya” günü..
Aslında bir gün bile değil tam.. 20 saat falan sürdü, gitmem ve dönmem.. Bir rüya kadar güzeldi. İzmir'de bütün günlerim harika olur aslında.. Orda Sevgili Ağabeyim ve Özay'ım var.. Bir de harika gurubumuz.. Sevgili...
Aslında bir gün bile değil tam.. 20 saat falan sürdü, gitmem ve dönmem.. Bir rüya kadar güzeldi. İzmir'de bütün günlerim harika olur aslında.. Orda Sevgili Ağabeyim ve Özay'ım var.. Bir de harika gurubumuz.. Sevgili kardeşim Muzaffer Tağıl ve eşi Bircan.. Müthiş dost, Ünal Ersözlü ve eşi Efsun.. Bir araya geldik mi, nerde olduğumuz, ne yaptığımız önemli değil.. Her köşesi güzel, her köşesi anlamlı İzmir'de böyle sevgili bir gurupla oldun mu, iş bitiyor zaten..
Telefon ettim ağabeyime "28 Mart gecesi ordayım" diye.. 28 Mart ya.. İki hafta geçti üstünden.. Öyle keyifliydi ki, "Keyifli bir günde yazayım. Okuyan da keyiflensin" dedim.. Demez olaydım.. Neler oldu ülkede, o günden beri.. Olmadık şeyler oldu.. Adliye basıldı. Emniyet Müdürlüğü basıldı. Fener otobüsü kurşunlandı.. Kaldık bugüne..
"Ne var" dedi, ağbim.. "Palyaço var" dedim.. "İzmir Operası, Palyaço'yu oynuyor.. Görmemiz gerek.."