Kardeşlik medyadan başlamalı..
Keşke bütün gazeteler kullansaydı..Keşke hem de en tepeden, boydan boya koysalardı.. Poster gibi verselerdi keşke!.Fotoğraf Posta gazetesinin birinci sayfasında, ama altlarda çıktı, pazartesi günü.. Yan yana ve el ele duran...
Keşke bütün gazeteler kullansaydı..
Keşke hem de en tepeden, boydan boya koysalardı.. Poster gibi verselerdi keşke!.
Fotoğraf Posta gazetesinin birinci sayfasında, ama altlarda çıktı, pazartesi günü.. Yan yana ve el ele duran beş adam..
Bir şehidin cenaze namazında saf tutmuşlar..
En başta şehidin kardeşi.
Yanında Başbakan ve AKP Lideri Binali Yıldırım. Ortada şehidin babası.. Yanında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu. Onun da yanında MHP Lideri Devlet Bahçeli.. Eller nasıl kenetlenmiş birbirine..
Bir gün evvel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Gün farklılıklar üzerinden kısır çekişmeler değil, bir olma, beraber olma, kardeş olma, hep birlikte Türkiye olma günüdür" demiş. Bu onun resmi işte..
O şehidin boşuna ölmediğinin resmi..
Niye o sözler ve bu resim yan yana manşetlere taşınmaz?.
Niye felaket haberleri, hep güzelliklerin önünde gelir, anlamam mümkün değil..
Oysa Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin asıl muhatabı biziz..Bu ülkeyi karıştırmak, bu ülke insanını mutsuz, umutsuz, huzursuz kılmak isteyen terör örgütlerinin ve bilerek bilmeyerek onlara alet olanların kullandıkları sosyal medya zehirlerine karşı, bu sahneleri öne çıkaran, altını çizen, her gece felaket tellallığı yapan yorum masalarına, "Bu sımsıkı eller"in ulusa vereceği rahatlık ve güvenlik ve umut hissini konuşturan medya yani..
Önce biz, yazılı ve görüntülü medya, "Bir, Birlik, Kardeş" olmalıyız..
Kardeşler arasında fikir ayrılığı olmaz mı?. Olur.. Tartışma, çekişme olmaz mı?. Olur tabii. Doğrusu da, olmalı.. Yüzlerce yıldır atalarımız "Gerçek güneşi, fikirlerin çatışmasından çıkar" dememiş mi?.