Keyifli bir lig seyretmek için..
Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç'ın "Olay çıkaran, stada meşale sokanları tribünden alacağız" deyişini NTVSpor'da izleyip, gazetelerde okuyunca "İşte Sahtekârlar Ligi'ni keyif ligine...
Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç'ın "Olay çıkaran, stada meşale sokanları tribünden alacağız" deyişini NTVSpor'da izleyip, gazetelerde okuyunca "İşte Sahtekârlar Ligi'ni keyif ligine döndürecek 'Güç' sahneye çıkıyor" demiştim içimden.. Ama dün sabah kahvemi içerken önüme serdiğim gazetemde Mevlüt'ü (Tezel) okurken kanım dondu.. Köşesinde alev alev bir tribün resmi.. Aynen şunları yazıyor..
"Şu görüntüye bakar mısınız?. Sanki bir Rönesans tablosu.. Futbol sevdalısı olup şu görüntü karşısında mest olmayan var mı?." Şaka ediyor sandınız değil mi, benim gibi.. Hayır.. Meşalelerin, dünyanın her yerinde yasak meşalelerin stada alınmasına izin verilmesini istiyor Mevlüt.. "Sahaya atılmasın yeter" diyor.. Mest oluyormuş çünkü, o alevlere bakarken..
Hayatında maça gitmemiş, hayatında holigan nedir görmemiş, duymamış!.
Gözü dönmüş insanlar yasakken neler yapıyorlar.. Bir de izin verilirse neler olur düşünmüyor sanki.. O yanan meşalelerden çıkan dumanlar görüşü engellediği için maçın durması, futbolcuların, en çok oksijene ihtiyaç duyan sporcuların dakikalar boyu zehirli gaz solumasını da geçtik..
Bir yangın manzarasına bakıp mest olmak ne demek?.
Haber kanallarında orman yangını görüntüleri izlerken de mest oluyor musun Mevlüt?. Ya da Beyoğlu'nda o ahşap binalar çıtır çıtır yanarken?.