“Kim engelliyor yasayı!.”
Başlık tırnak içinde. Çünkü benim değil.. Bu defa benim değil.. Şansal Büyüka soruyor bu defa MilliyetSpor'un manşetinde, soruyu!. Bu ülkede koşullar bir gecede "Torba Yasa" adı altında ihtiyaç duyulan...
Başlık tırnak içinde. Çünkü benim değil.. Bu defa benim değil.. Şansal Büyüka soruyor bu defa MilliyetSpor'un manşetinde, soruyu!.
Bu ülkede koşullar bir gecede "Torba Yasa" adı altında ihtiyaç duyulan her düzenlemenin yapılmasına uygunken "Kulüpler Yasası niçin yıllardan beri Meclis arşivlerinde 10 yıldan fazla zamandır kağıt kurtlarına yem oluyor?.
Bu yasa niye gündeme gelmiyor, niye kanunlaşmıyor da, her biri milyarlarca liralık şirketlere dönüşen kulüpler hala "Kalamış'ı Güzelleştirme Derneği" için çıkarılmış, Dernekler Kanunu ile yönetiliyor?.
Niye bu yüzden, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzon, FİFA'lık UEFA'lık olup, Finansal Fairplay Komisyonları önünde hesaplar vermeye uğraşıyor ve altında ezildikleri milyarla borç yüzünden Avrupa kapılarının suratlarına kapanmasına engel olmaya çalışıyorlar?.
Şansal'ın sorusuna ben yanıt vereyim..
Bu ülke sporunu, Spor Bakanı değil, kulüp başkanları yönetiyor da ondan.
Geç kulübün başına..
Milyarla borca sok. Sonra "Kabul edenler, etmeyenler..
Edilmiştir." Sonra canın sıkılınca defol git kulübün başından.
Ardında kulübü batıracak borç bırak ama zerre sorumluluğun olmasın. O keka!. Kim ister değişmesini..
"Benden sonra tufan" sistemine izin veriyor bugünkü yasal düzen ve Spor Bakanı, adı gibi "Bak'ıyor.." sadece..
Dursun Özbek nam zat, hala sıkılmadan, mayısta aday olacağını açıklıyor. Ünal Aysal zemin yokluyor.
Bunlar Galatasaray'ı batıranlar..
Aziz Yıldırım?. O imparator..
Canı isterse gidecek. Yerine geleceği de kendi tayin edecek.
Fikret Orman.. Ağız ishali..
Yahu Beşiktaş şampiyonluğa gidiyor.
Üç gün sonra Başakşehir derbisi oynayacak. Ağzı olan Fikret konuşuyor..
"Talisca kalmak için pek istekli değil.." Yahu bunu söylemek için tam da bugünü mü buldun?.
Beşiktaş'ın gol silahını taraftarın önüne atma görevi başkana mı düştü?.
Bu kulüp başkanları, bu sorumsuz yöneticilikten vazgeçerler mi?.
Onlar istemedikçe ki, istemek için gerzek olmalılar, Kulüpler Yasası daha kaç on yıl Meclis'te bekler Şansal?.
Bakanlar da daha çok "Bak'arlar!..
"Neden susuyorlar?.
Onun sorusu da feci.. Atilla Türker, menecerlerin, idari ve teknik yöneticileriyle işbirliği yaparak kulüpleri ve döviz olarak ülkeyi nasıl soyduklarını anlatan korkunç yazılar yazıyor. İbrahim "İddialarının hepsi resmi belgeli.
Yazdıklarının fazlası var, eksiği yok" diyor ve soruyor..
"Hadi kulüplerin sessiz kalmasını anlayalım. Peki, Futbol Federasyonu niye susuyor?" Cevabı da kendi veriyor..
"Susarak, duymayarak, görmeyerek yönetmek işlerine geliyor belki de.." Haksızlık etme İbrahim..
Bakan var.. Bak'ıyor!.