Kıskançlık tamam... Ama ya şüphe...
***Günümüzde cep telefonları, internetle buluşmak, tanışmak, hatta aşklara başlamak hayli yaygın.. Geçenlerde tartışma oldu medyada.. Sevgililer birbirlerine telefonlarının şifresini vermeli mi, diye.. Hayır!....
***
Günümüzde cep telefonları, internetle buluşmak, tanışmak, hatta aşklara başlamak hayli yaygın.. Geçenlerde tartışma oldu medyada.. Sevgililer birbirlerine telefonlarının şifresini vermeli mi, diye..
Hayır!. Gerek yok.. Sevgilinin telefonunun şifresi yoksa bile karıştırma gereği duyuyor ve "Acaba" diyorsan, o iş bitti demektir. Şüphe, aşkın kemirgenidir çünkü. Çürütür ve bitirir..
Bugüne dek bir tek kız arkadaşımın hem de meydana bıraktığı telefonunu elime alma gereği duymadım. Niye duyayım ki?.
Güvenmediğim birini nasıl severim?. Diyelim sevdim.. Ve birisi var.. O zaman da gider..
Peki ya aldatarak devam ediyor, benden bir menfaati var da kullanıyorsa..
O zaman aslında kendini aldatıyor demektir.. Bir..
Bu pek aklıma gelmez zaten, bu da iki.. Neden gelmez?.
"Herkesi nasıl bilirsin, kendin gibi" demiş eskiler. Hayatımda pek çok kız arkadaşım oldu. Gıpta edilecek kadar çok.. Ama ayni anda iki tane hiç ama hiç olmadı. Biri bitmeden asla ve asla ikinci başlamadı. Yani kimseyi aldatmadım!.
Peki aldatılmadım mı?.
Onu...