Ne mutlu "Atatürküm" diyene!..
Leon Usta geldi gene aklıma, dün sabah kahvemi alıp televizyonun başına oturunca.. On binler doldurmuştu Anıt Kabir avlusunu bir kere daha..Boru "Ti" sesi çalarken düşündüm işte Leon Usta'yı..90'lı yıllar. Los...
Leon Usta geldi gene aklıma, dün sabah kahvemi alıp televizyonun başına oturunca.. On binler doldurmuştu Anıt Kabir avlusunu bir kere daha..
Boru "Ti" sesi çalarken düşündüm işte Leon Usta'yı..
90'lı yıllar. Los Angeles (LA) ziyaretlerimden birinde.. Orada Century diye bir AVM var.. O AVM'nin tam göbeğinde de Türklerin kafesi.. Orada yaşayan Türklerin buluşma yeri.. Akşam üzeri boş olan gelir, sözleşmesiz bir buluşma olur..
Uğradım gene Century'ye.. Türkiye'de bir deprem felaketi yaşanmıştı galiba.. Yardım kampanyaları açılmış, o konuşuluyor..
"Bize de katılalım" dedi, Leon Usta.. Leon Usta, LA'in en ünlü kuyumcularından. İstanbul'dan göçmüş bir Ermeni Usta.. Ama ne usta.. Tasarımları, işlemeleri emsalsiz. Kuyumculuk onların zaten tarihsel sanatları....
"Ben biri altından, biri gümüşten Atatürk rozetleri yapayım. Gümüşler on, altınları elli dolardan satalım. Toplanan parayı konsolosluğa teslim edelim.."
Hemen 60 dolar çıkardım cüzdanımdan.. "Bir altın, bir gümüş istiyorum Usta" dedim.. "Sipariş tamam. Mal teslim edilmeden ücret alınmaz" dedi..
Döndüm geldim, Türkiye'ye.. Unuttum da.. Altı ay falan geçti. Ortaköy'de oturuyorum. Bir delikanlı, bir genç kız geldiler..