“Sahtekârlar Ligi”ne “Sahte” hakemler!..
Geçen hafta sonu şöyle yazmıştım.. "Şampiyon kim olacak? Kime sorsanız, çoğu, pek çoğu 'Galatasaray' diyor.. "Peki kalan maçlar içinde 'Galatasaray kazanır' diyeceğiniz bir, tek bir maç gösterin"...
Geçen hafta sonu şöyle yazmıştım..
"Şampiyon kim olacak? Kime sorsanız, çoğu, pek çoğu 'Galatasaray' diyor.. "Peki kalan maçlar içinde 'Galatasaray kazanır' diyeceğiniz bir, tek bir maç gösterin" diyorum. Hepsi susuyorlar. Çünkü öyle bir maç yok.. Öyle darmadağın bir lig yaşıyoruz ki, her takım her takımı yenebilir..
Kağıt üzerinde de yenebilir, sahada da..
Bu ligin kaderini bir karış farklı yerden giden bir şut, hele son zamanlarda her maçta beşer onar görülmeye başlayan ve sonucu etkileyen hakem hatalarından biri değiştirebilir.
Hocalar, takımlar, oyuncular, hakemler, hepsi, hepsi istikrarsız. Hiçbiri güvenilir değil.."
Sağolsun, en başta hakemlerimiz beni yanıltmamak için ellerinden geleni yaptılar.
İşte Şampiyonluğa oynayan Başakşehir!. Akhisar'la yaptığı maçı bariz bir hakem hatasıyla kazandı. Avuttan çevrilen topla attığı golle.. Kimse "Göremedi" demesin.. Efendim top havadaymış da.. Tespit zormuş da.. O golü Fenerbahçe yese ve kaybetse görürdük ertesi gün manşetlerde ne vardı?.
Oysa sadece topu içeri vuran futbolcunun sabit ayağına bakmak yeterli.. O sol ayak yere en az iki karış avutta basıyor. Topa vuran sağ ayak ise, onun da gerisinden savruluyor. O zaman top nerde?.
Başakşehir bu "Gol" hatası ile 3 puan alıp yoluna devam ediyor.
İşte Avrupa'ya oynayan Göztepe.. Hem de kendi sahasında, Kasımpaşa'ya karşı.. Ama başından sonuna "Paşalı" olduğunu gösteren hakem, Demba Ba'nın attığı buz gibi golü iptal ediyor. O gol verilse, durum 1-1 olacak ve Göztepe maçı da kazanabilecek.
Pozisyona bakın..Geriden ortalanan topa Paşalı stoper ve Ba, aralarında yaklaşık bir metre mesafe varken yükseliyorlar. Zamanlama hatası yapan stoper ıska geçip düşerken, Ba'nın elinin parmak ucu, ona ya değiyor, ya değmiyor.. Ama Paşalı kendisini öyle bir yere atıyor ki, sanırsınız Ba, onu belinden iki eliyle tank gibi itmiş.. Hakem yutuyor. Belli ki, zaten yutmak da istiyor. Göztepe'nin üç puanı, tehlike bölgesinden biraz daha uzaklaşsın diye, Kasımpaşa'ya gidiyor.
Şimdi söyleyin, böyle rezil bir lig olur mu?.
Futbolcular sahtekar.. Hem de nasıl sahtekar.. İkili mücadelede biri ötekinin ayak baş parmağına dokunuyor. Ayak başparmağına dokunulan, iki eliyle yüzünü tutarak kendini yere atıyor. Temas, vücudun yüze en uzak noktasına.. Niye yüzünü tutuyor sahtekar?.
Çünkü yüze vurmak sarı kart.. Amacı futbol oynamak değil, yutturursa rakibe kart göstertmek ve attırmak?. Böyle iğrençlik olur mu?. Sonra hakem Selçuk'un ayağına basan rakibine niye kırmızı göstermemiş?. Nasıl göstersin. Selçuk, Galatasaray'ın kaptanı, kaybettiği her ikili mücadeleden sonra kendini hem de nasıl çığlık atarak yere fırlatıyor.. Galatasaray'ın kaptanı sahtekarlık yapar mı?.
Yapıyor.. Oyundan çıkarıp kaptanlık bandını verdiği öteki kaptan Muslera da yapıyor.. Avut atışlarını 30 saniyeden önce yapmayarak oyundan tek başına en az 6, 7 dakika çalan (Hakem maçı dört dakika uzattı) Muslera 90+2'de, maçın bitmesine otuz saniye bile kalmamışken, avutu hala atmadığı için hakemden sarı kart görüyor.. Galatasaray'ın kalecisi olduğunun da farkında değil, kaptanı olduğunun da.. O kendi felaket hatasından doğan golü yemiş, ikincisini yememek için bunlara tenezzül ediyor.
Tribünlerdeki binler, ekran başındaki milyonlarla alay ediyor, sahtekar futbolcular.. Onların alay etmesine izin veriyor, "Sahte" hakemler...
... ve bu sahtekarlar ve sahteler, maçın sonucunu, puan cetvelini değiştiriyorlar. Sonunda biri bu rezillik içinde şampiyon olacak!.
Yazıklar olsun!.