Sefan olsun Fikret Orman!.
Başlıktaki temenniye bakmayın. Oluyor zaten.. Yazın başından beri Beşiktaş Başkanı'nın resimlerini Akdeniz, Ege koylarını dolaşan teknesinde keyif çatarken gördük, durmadan.. Yahu İstanbul'da da bu...
Başlıktaki temenniye bakmayın.
Oluyor zaten.. Yazın başından beri Beşiktaş Başkanı'nın resimlerini Akdeniz, Ege koylarını dolaşan teknesinde keyif çatarken gördük, durmadan..
Yahu İstanbul'da da bu yıl üç kulvarda yarışmak için sezon açan bir kulübün var.. Az biraz da onunla meşgul olsana..
Lafla ve de daha çok Şenol Güneş'i, takımının hocasını kızdıran lafla değil, işle meşgul olsana..
Teknenin kaptanı sana "Lafla peynir gemisi yürümez" demedi mi?. Beşiktaş, peynir gemisi bile mi değil, senin keyfin için!.
Bak, Orman!.
Beşiktaş Avrupa Ligi ikinci eleme turunda daha, bu Lask denen ufaklığa elenirse, bunun sorumlusu sensin..
O sahanın hali ne?. Sezon açılışında bu dünyanın (Kimseyle tartışmam) en güzel stadının hem de sahası tarla gibi olur mu?.
Bu devlet, dünyanın en güzel stadyum yerini sana hediye etti. Üzerindeki tesisi çağdaşlaştırman için elinden geleni yaptı. Sen o muhteşem yapının içindeki çime sahip olamadın..
Yahu Shakira Konserine izin verirken, çimleri korumak için yeterli önlem almak aklına gelmedi mi?. O işin başına "Bilen" bir sorumlu getirmeyi düşünemedin mi?.
Düşünemedin.. Çünkü teknede hovardalıkla meşguldün.
Peki, konser sonrası gidip çimi kontrol etmek "Üç gün sonra burada Avrupa Ligi maçı oynayacağız.
Kötü saha zayıf takımın, deplasmanda oynayan takımın lehinedir.
Çünkü onlar oynamaya değil, oynatmamaya gelirler. Kötü saha da oynatmaz zaten. O zaman ekmeklerine bal kaymak sürmüş oluruz" bile diyemedin mi?.
Nerden diyeceksin. Aklında Beşiktaş yok ki?. Ege koyları, Bodrum bükleri var!.
Sen sefa sürerken, Beşiktaş en az beş atacağı rakibini güç bela 1-0 yenebildi, o sürülmüş tarla yüzünden.. Aslında bunları biz orda da yeneriz. Ama futbol her sürprize açık bir spor.
İşini tesadüfe bırakmak yerine, burda beşleyip bitirmek dururken..
Bak Orman!. Beşiktaş bir kazaya kurban giderse (Ki ben ona kaza demem, "Fikret Orman cinayeti" derim) sorumlusu bir sahayı bile korumak ve sezona hazırlamaktan aciz "Sen" olacaksın. Bunu iyi bil..
Çünkü bu elenme Şenol'dan kurtulmanı kolaylaştırır.
Bu ülkede Beşiktaş'ı yazan yok. Bir iki yazan da senden yana.. Bu yüzden "Şenol Güneş- Fikret Orman Gizli Savaşı"nın altını kimse çizmiyor.
Şenol "Bıraktı" demesinler diye dişini sıkıyor.
Senin yüreğin kovmaya yetmediği için "O ayrılsın" peşindesin. Ya da kovma zemini hazırlansın istiyorsun.. Sahanın bozuk zemini, Şenol'u kovmanın zeminini yapar ya.
Transfer sezonuna girdiğimizden bugüne konuşmalara, haberlere bakın..
Şenol "Şunlar gidebilir" diyor.
Orman, hemen ertesi gün, onların kalacağını açıklıyor. Şenol isim, mevki bildirerek transfer istiyor. Orman Hocanın istediğini yapmıyor inadına, kendi bildiğini okuyor.
Şenol "Bir oyuncunun 1-2 yedeği olur. 4 tane olmaz. Anlatamıyorum, suç bende" dedi, perşembe manşetti gazetelerde..
Kime dedi bu lafı Orman?. Kimi iğneledi o kinayeli laflarla, anlamadın mı?.
Şenol Hoca, Beşiktaş'ta kasımı bulmaz..