Sevgili gençler, fakülte değil, üniversite seçin!.
Yüz binlerce gencin, on yıllardır süren, çocukluklarını ve ilk gençliklerini kabusa çevirip yaşamalarını engelleyen acımasız sistemin son aşaması da nihayet bitti..Şimdi üniversiteye girebilecek...
Yüz binlerce gencin, on yıllardır süren, çocukluklarını ve ilk gençliklerini kabusa çevirip yaşamalarını engelleyen acımasız sistemin son aşaması da nihayet bitti..
Şimdi üniversiteye girebilecek puanı tutturanlar için en kritik günler başladı..
Karar anı..
"Hangi üniversitenin, hangi fakültesi?."
Tabii, yaşam koşullarının getirdiği zorunluluklar önde.. Üniversitenin yeri, fiyatı, anne ve babanın istekleri mesela..
Ben onlardan arınmış bir tavsiye yapacağım, günlerden beri "Hangisi" diye kafa yoran gençlere..
Tavsiyem başlıkta..
"Fakülte değil, üniversite seçin.."
Açayım mı?.
Çevrenize bakın, görün, araştırın, konuşun.. Üniversite mezunlarının yüzde kaçı, okuduğu, diploma aldığı dalda çalışıyor, yürütüyor hayatını..
Göreceksiniz, önemli olan diploma değil, üniversite okumuş olmak.. İnsanların nerdeyse yüzde 80'i diploması ile alakasız işler yapıyorlar..
Bakın daha ilkokul girişinden başlayarak hatta, yaşamları seçme sınavlarına hazırlanmakla geçen, okuldan beter dershanelerde çürüyen gençler?.
Hayatınızın en güzel yıllarının büyük bir bölümünü yaşamadınız.. Biz büyükleriniz bu hakkınızı gasp ettik ve hepinizi birer yarış atına çevirdik.
Şimdi üniversite dönemi başlıyor.
Yani, göreceli olarak hayatınızın son "Hayat sorunları, dertleri, telaşları olmayan" yılları..
Yani, kendi deneyimlerime dayanarak söylüyorum. Hayatın tadını en iyi çıkaracağınız son bir kaç yıl var önünüzde.. Omuzlarınıza binmek üzere bekleyen tonlarca sorumluluğun olmadığı, son ve çok kıymetli yıllar..
Bu yılları en iyi geçirmeniz lazım..
Madem bu ülkede, hatta dünyada, mezun olduğu branşın diplomasını o branşta çalışmak için kullanan kişi çok az..