“Tam Bağımsız Türkiye!..”
Ankara Gençlik yıllarından dostum, meslektaşım Doğu Perinçek'e rastladım, salı gecesi, Pera Palas'taki Gülsin Onay gecesinde.. Önce kokteyl vardı.. Baktım, nerdeyse onbeş yıldır görmediğim Doğu bir...
Ankara Gençlik yıllarından dostum, meslektaşım Doğu Perinçek'e rastladım, salı gecesi, Pera Palas'taki Gülsin Onay gecesinde.. Önce kokteyl vardı.. Baktım, nerdeyse onbeş yıldır görmediğim Doğu bir köşede..
Sarılıştık.. "Nasılsın patron" dedim, gülerek..
1990 yılında kim bilir kaçıncı kez hapse girerken beni aramış ve "Aman Hıncal ben içerdeyken dergiye göz kulak ol" demişti.. Bugünkü Aydınlık gazetesinin kökü olacak 2000'e Doğru adlı bir haftalık dergi çıkarıyordu.. "Şule (Eşi) beni arasın, ne lazımsa yaparım" dedim.. O zaman Sabah'ta bu köşeye yeni başlamışım..
Şule "Her hafta spor üzerine bir soru cevap yapalım" dedi.. Doğu çıkıp işin başına geçene kadar sürdürdük.. "Patron" şakam ordan..
Aslında Doğu ile fikirlerimiz pek uyuşmazdı. O "Komünizm" Türkiye'de yasak olduğu için "Bilimsel sosyalizm" dediği, Marksist'ti. Öyle uçtaydı ki, "Maocu" derlerdi.. Ben ılımlı, sosyal demokrat.. Ama biz o zamanlar, fikirleri dostluğa karıştırmamayı bilirdik.
"Milli Demokratik Devrim" diye ayağa kalkan Dev-Genç'in Başkanı olmuştu, sağcı Adalet Partisi Milletvekili ve de Meclis Başkanı Sadık Perinçek'in oğlu, Doğu.
68 hareketlerinin en önünde gidenlerdendi.
Mitingler, duvar yazıları, okul işgalleri.. Amerikan Filosunu Dolmabahçe'de protesto etmeler.. Amerikan Büyükelçisi'nin arabasını yakmalar, hep bu "Tam Bağımsız Türkiye" sloganı ile özetlenen hareketin eylemleriydi.
68'liler, Amerikan güdümünden kopmayı, bizi bir türlü arasına almayan Avrupa Birliği'ne karşı, Rusya ve Çin kozunu kullanmamızı istiyorlardı.. Doğu özellikle "Çin"i işaret ediyordu, hızla gelişen ekonomisi, sanayisi ve 2.5 milyar nüfuslu pazarı ile....
"Doğu" dedim.. "68 gençliği olarak sokaklarda bağırdıklarınızı şimdi Recep Tayyip Erdoğan uyguluyor, farkında mısın?." Amerika'ya kafa tutmalar..