TRT’ye ders... Hafta sonu, aile programı nasıl yapılır?..
Sabah Gazetesi Yazarı Hıncal Uluç'un bugünkü (22.03.2022)''TRT’ye ders... Hafta sonu, aile programı nasıl yapılır?..'' başlıklı yazısı.
Pazar sabahı evdeyim. Dışarıda kar yağıyor. Buz gibi soğuk.. Cebime durmadan hava durumu uyarıları düşüyor.. Zaten çıkma niyetim yok.. Napıcaz?.
Bizim evde haber kanalları açılmaz.. Çünkü doğru dürüst tek haber kanalımız yok.. Birkaçında şahit oldum. Hepsinin yayın müdürünün masasının karşı duvarında, rakip kanalları gösteren ekranlar dizili.. Biri ne yapıyorsa, ötekiler de onu..
Ana kanalları zaten açmam.. 180 dakikalık dizilerle tüm geceyi kapatan taklitçilerle işim olmaz ki.. Gündüzleri mi?. İyi bir şey olsa, hemen duyarım nasılsa..
Mesela 40, öyle bir programdı. Jülide Ateş imzalı.. Duyduğum hafta izledim.. Olmaz böyle şey.. Bugüne dek, yabancı kanallar dahil izlediğim en iyi 10 talk şova girer..
Bizim RTÜK'ün feci reklam yönetmeliği yüzünden, tüm yayınlar piç olduğu için, mecbur kalmadıkça hiçbir programı canlı izlemem. Kayıt.. Sonra o bitmez tükenmez ve bin hile hurda ile uzatılan ve RTÜK tarafından nedense göz yumulan reklam ve tanıtımları atlayarak, öz programı, sadece o programı canımın istediği zaman izlerim. 40'ın tekrar izlediğim bölümleri oldu. Öylesine müthişti. Sonra.. Bu ülkede güzel şeyleri yaşatmazlar. 40 yok oldu. Jülide "Kendimi nadasa çektim" dedi.
Neyse.. Laf lafı açıyor..
Alt katta çalışırken, sese tahammül edemem. Bu yüzden cep telefonum bile sessizde durur ve yazım bitip gazeteye maillenene dek açılmaz.
Yukarı çıktığım zaman ise tersine sessizliğe tahammül edemem. Müzik sesi duymalıyım.. Fonda ille müzik.. Her ne yapıyor olsam da.. Mesela okuyorsam..