Yarış utanç!. Yayın utanç!. Vefa sıfır!.
Pazar günü bir İstanbul Maratonu faciası yaşadık. Pazartesi kaleme sarılmadan, gazeteleri beklemeyi, onların tepkilerini görmeyi istedim. Gazetelerin hali feciydi.
Pazar sabahı ülkeye ve meraklısı ilgilisi dünyaya yaşatılan o utanç faciasına değinen tek satır yoktu. Laf ola yarış verilmişti, hepsi o.
"Böyle medyaya böyle maraton çok bile" deyip geçmek geldi içimden. Ama yapamadım.
O maratonun kurulması ve başlamasında çok ama çok büyük emeklerim olduğu için yapamadım.
Önce yarışın neden "Utanç" olduğunu anlatmak isterim..
Artık her maratonda, "Pacer" denen yarışçıların bulunması doğal. Pacer, tempocu demek. Yarışın belli bir sürenin altında bitmesi için, diyelim, 10, 20 ve 30'uncu kilometrelerin kaçar dakika ve saatte geçilmesi geçiliyorsa, bu tempocular o hızda koşuyorlar, görevlerinin bittiği kilometrede de yarışı bırakıyorlar.
Tempocu olarak paralarını peşin alıyorlar.