‘Din adına’ kan akıtmak
İslam’ın adı bir zamanlar bu topraklarda Ahi Dervişleri ve Alperenlerle yayılırken, bugün ‘IŞİD’ gibi terör örgütleriyle birlikte anılır oldu. Müslümanlar için ne büyük bir gam....
İslam’ın adı bir zamanlar bu topraklarda Ahi Dervişleri ve Alperenlerle yayılırken, bugün ‘IŞİD’ gibi terör örgütleriyle birlikte anılır oldu. Müslümanlar için ne büyük bir gam. Değerlerini dinden alan, siyasi ve sosyal sorunlara merhem olan Ahiler, vatan değiştiren halkların bunalıma girmesine engel olup, onlara Maveraünnehir’de, Anadolu’da yeni sosyo-kültürel evrenler kurarken, şimdi dinin adını kullanan bir örgüt, terörle insanları yerlerinden yurtlarından ediyor, öteki dünyada dahi cehennemden muaf küçük çocukların dünyasını cehenneme çeviriyor.
Dinlerin, kültürlerin harman yeri olan Ortadoğu’nun yeni belası, DAEŞ. Fakat DAEŞ öyle bir maymuncuk ki, kötülüğün bütün kapılarını açıyor; İslam ile hesabı olanlar için elverişli bir İslamofobi sebebi. Etnik çatışmaları körüklemek isteyenler için kullanışlı bir maşa. Medeniyetler beşiği Ortadoğu’yu kendi çıkarlarına uygun dizayn etmek isteyenler için çok fonksiyonlu bir uzaktan kumanda. Arap ülkelerindeki vesayetçi zihinlerin, arkasında vesayetlerini pekiştirdikleri bir perde. Türkiye’yi bölmek, parçalamak isteyenler içinse, yeri geldiğinde işbirliği yapılacak bir partner.
Oysa din tüm bu kötülük kapılarını kapatmak, insanları iyilik ve ahlaka davet etmek için var. Gücünü insan öldürmekten, katliam yapmaktan alan bir yapının din ile hiç bir ilgisi olamaz. Allah, dininin adını kötü işlerde kullananları kendi âdetince er ya da geç cezalandıracaktır ama biz kullara düşen, dinin adını kendi siyasal hesaplarına, cinayetlerine alet edenleri tanımak, anlamak ve onlara karşı duruşumuzu belirlemektir.
Dün, üç dinin ortak atası Hz. İbrahim’in şehri Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde bir katliam yapıldı. Bölgenin şartları göz önüne alındığında ilk okumalar, arkasında DAEŞ zihniyetinin olabileceğini işaret ediyor. Kesin olarak henüz o ya da değil diyemesek de, her durumda gençlerin bulunduğu piknik masasını darmadağın eden bombanın hedefi, ne tek başına Kürtleri, ne tek başına Türkleri hedef aldı. Hedef Türkiye idi. Yukarıda saydığımız, DAEŞ’ten medet uman tüm unsurları sevindirecek bir adımdı bu katliam. Saldırıda ölenlere rahmet diliyoruz. Umalım ki, Türkiye bu büyük imtihandan birlik ve dayanışma içinde çıksın.
Türkiye’nin fay hatlarını harekete geçirmeyi hedefleyen büyük planların parçası, bu tür terör hadiseleri. Etnik ve mezhebi farklılıklar en etkili gıdası, çünkü bu örgütlerin. Tüm bunların panzehiri ise, toplumsal uzlaşma alanlarını olabildiğince çoğaltmak