Kime soralım?
Bizde İlahiyat Fakültelerinin temeli 1949’da atılmıştır. Temeli atanların gayesi İslam’ı yaşamak ve Ehl-i sünnet anlayışını genç nesillere anlatmak olmadığından, bu okulların “çıktıları” büyük bir ekseriyetle mütedeyyin insanlara faydalı olmamıştır.
İlahiyat Fakülteleri ve İmam-Hatip okullarından mezun olup Ehl-i sünnet itikadına sahip olan kıymetli hocalarımızı tenzih ediyoruz. İstisnai de olsa bu okullardan mezun olup da inancımıza ve itikadımıza sahip çıkan ilim adamlarımız vardır.
Fakat esefle ifade etmemiz gerekir ki, geneli böyle değildir.
İnancımızı nesilden nesile tahrifata uğramadan bizlere intikal ettiren âlimlerimize, mezhep imamlarımıza ve tasavvufa her fırsatta, bu okullardan mezun olanlar tahkir edici duruş sergilemişlerdir. Başka bir ifadeyle müsteşriklerin (Lawrens ve benzerlerinin) yüzlerce yıl yaptıklarını ve yapmak istedikleri tahribat, “sapı bizden balta” sıfatıyla İmam-Hatip ve İlahiyat Fakültelerinden mezun olan akademisyenler tarafından yapılmıştır.