16 Nisan: Temellerin duruşması
8 Şubat 2001’de kaybettiğimiz rahmetli Ahmet Kabaklı’nın en bilinen kitabının adı Temellerin Duruşması’dır. Merhum Kabaklı, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nda (Çapa’da) bizim...
8 Şubat 2001’de kaybettiğimiz rahmetli Ahmet Kabaklı’nın en bilinen kitabının adı Temellerin Duruşması’dır. Merhum Kabaklı, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nda (Çapa’da) bizim kuşağa da hocalık yaptı. Sevilen, saygı uyandıran, munis, samimi bir vatanperver, milliyetçi bir münevverdi. Temellerin Duruşması; Kabaklı’nın Tercüman’daki yazıları gibi bir nesil için ufuk açıcıydı. Halen günümüze ışık tutan bu eserin ismi, 16 Nisan referandumu için yazıma ilham kaynağı oldu.
Temellerin Duruşması’nda resmi tarih yalanlarına itiraz, ecdada ve Osmanlı’ya sahip çıkma var.
Bugün de ‘Evet’in karşılığı budur. İşte Sözcü gazetesi birkaç gün önce manşet attı: Cumhuriyet mi, Osmanlı mı?
Bu soru bir fitnedir. Osmanlı da bizim, Cumhuriyet de bizim. Ertuğrul da bizim, Abdülhamit de, Fatih de bizim, Yavuz Sultan Selim de... Cumhuriyeti kuran kadroların tamamı Osmanlı paşasıdır. Millet at değiştirmiş, yoluna Cumhuriyet ile devam ediyor. 16 Nisan’da da cumhuriyeti vesayetten, cuntacı tehditlerinden uzaklaştırmanın kararlılığı içindeyiz.
Siyasi eleştirilerden tarihi hiçbir şahsiyet kurtulamaz. Ama cumhuriyeti kuran kadrolar, Atatürk ve arkadaşları toplumun büyük çoğunluğu tarafından ortak değer kabul edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı her fırsatta “Gazi Mustafa Kemal” diyor.
Bakınız Cumhuriyet eserlerinin çoğunda Atatürk’ün adı var. Cumhuriyete sahip çıkanlar, Osmanlı’yı da unutmuş değil. İşte boğaz köprüleri, farklı iktidarlar döneminde padişahlarımıza sahip çıkılmış: 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü… İzmit Körfezi’ndekinin adı da Osmangazi Köprüsü…