Ahmet Hakan’a saldırı ve tezgâh
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı kınıyorum. Kendisine geçmiş olsun diyor, şifa diliyorum. Ahmet Hakan’ın dili, üslubu bazen çok kırıcı, hakaretamiz, hatta düşmanca...
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı kınıyorum. Kendisine geçmiş olsun diyor, şifa diliyorum. Ahmet Hakan’ın dili, üslubu bazen çok kırıcı, hakaretamiz, hatta düşmanca da olsa, hiç ama falan demeden, kaba kuvvete ve şiddete karşı çıkmalıyız. Kendisine medya yoluyla cevap verilebilir ya da yargı yoluna gidilir.
Saldırıyı yapanlar bulunsa bile, bu işin arkasında başkalarının olduğu, bu şahısları birilerinin kullandığı ihtimal dâhilindedir. Dört ihtimal var.
Birincisi, muhalefetin aklına ilk gelen iktidar yanlısı çevreler... Ancak bunların içine Sayın Cumhurbaşkanını, Başbakanı dâhil etmek, tuzak olarak adlandıracağım dördüncü ihtimali kuvvetlendirmekten öte bir anlam ifade etmez.
İkincisi eski medya patronu, şu anda Paris’te yaşayan Cem Uzan... Çünkü Uzan iki gün önce attığı (Ahmet Hakan’a saldırıdan sonra bunların kendisine ait olmadığını söyledi) teweetlerde çok ağır hakaretlerle Hürriyet yazarını açıkça tehdit etti. Bunlar yalanlanmadığı için de Ahmet Hakan, köşesinden Cem Uzan’a; “alçak, şerefsiz, hırsız, sahtekâr” dedi.
Üçüncü ihtimal “Paralel Yapı” şüphesi... Ahmet Hakan, geçtiğimiz 24 Eylül Perşembe günü köşesinde şunları yazdı: “Yürekten iman ederek söylüyorum: “Türkiye’nin en önemli ve en büyük sorunudur “Paralel Yapı”... Tehditler almış olacak ki, ertesi gün şunları yazma gereğini duydu: “Ölüm tehdidi, protesto, kampanya falan...Vız gelir, tırıs gider.”