Bir daha Davutoğlu ve Babacan’a dair…
Kişi kişiyi kendi gibi bilir. Elde ettikleri resmî ve medya konumlarına, dünün siyasî himayesi sayesinde gelmiş olanlar, Davutoğlu eleştirilerine kalleşçe karalamalar getiriyor.
Bir kapıdan kovulunca -sahi neden kovuluyorlar- başka bir kapıda kin, nefret ve husumet ile karar kılıyorlar…
Demokratik yarış için siyasi parti kurmak, elbette şekil olarak yanlış değil. Ancak o partinin kurucularının cemaziyelevvelini, kimlerle iş tuttuklarını, neyi hedeflediklerini, dün nerede olduklarını, ne yaptıklarını hatırlatmayacak, analiz yapmayacak mıyız?
Vefasızlıklarını, hırslarını, husumetlerini, hasetlerini yüzlerine vurmayacak mıyız?
Lafa gelince fikir ve ifade hürriyeti diyeceksiniz, kuyruk acısı ile Erdoğan’a en ağır eleştirileri yapacaksınız, ama sizin Davutoğlu’nuza “dur bir dakika” diyenlere aşağılık bel altı vuruşları sergileyeceksiniz…