Yürek yangınlarına kader deyip geçemeyiz
Adana Aladağ’da önceki akşam ortaöğretim öğrencilerinin kaldığı özel kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11 öğrenci ile 1 eğitmen hayatını kaybetti, 22 öğrenci...
Adana Aladağ’da önceki akşam ortaöğretim öğrencilerinin kaldığı özel kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11 öğrenci ile 1 eğitmen hayatını kaybetti, 22 öğrenci yaralandı. “İlk verilen bilgiler, bu yangının trafodaki elektrik kontağından çıktığı yönünde” ve “Yangın merdiveninin kapısı içeriden kilitliymiş. Çocuklar çıkmayı başaramamış” deniliyor. 11-14 yaşlarındaki çocukların cansız bedenleri, yangın merdiveninin yanında birbirine sarılı halde bulunmuş… Alt kattaki öğrencilerin kurtulduğu, üst katlara çıkanların hayatını kaybettiği görülmüş.
Çocuk ölümleri, vicdanları en çok sızlatan, yürekleri en çok yakan ölümler. Çoğu zaman bu yürek yangını ile ilgili haberleri dinlemiyorum, kalbim dayanmıyor. Masumiyete kıyılması, o çocuk tacizleri, katliamları, cansız bedeni sahile vuran Aylan bebekler, kaçakçı botlarında anne kucağından kayıp giden, cennete uçan kelebekler yüreğimi sürekli kanatıyor...
Biz elhamdülillah mü’miniz. Kadere inanıyoruz. Ancak çoğunlukla kaderi yanlış anlıyoruz. Muhterem Prof. Dr. Hayrettin Karaman Hocamız bu konuda şöyle diyor:
“Kur’an’a ve onu açıklayan hadislere bakıldığında; Allah ezelden ebede, olmuş olacak her şeyi bilir. Kâinatı yaratan, düzeni kuran ve koruyan O’dur, olup bitenlerin bir kısmı kulların istemelerine ve teşebbüslerine bağlıdır, bunların sorumluluğu da onlara aittir, diğer kısmı ise yalnızca Allah’ın iradesine bağlıdır. Maddî ve manevî âlemde sebep-sonuç ilişkisi vardır. Yaratan ve düzeni kuran Allah, olayları/sonuçları sebeplere bağlamıştır. Mucizeler dışında bu kanun/kural hep devrede olur. Bu sebeple insanların, meçhul olan kadere göre değil, sorumlu bulundukları sebep-sonuç kanununa göre hareket etmeleri, başka bir deyişle ‘takdir Allah’tan, tedbir ise kuldandır’ demeleri gerekir.”