Bize Atatürkçülüğü çok görenler
Atatürkçülük üzerinden son günlerde yaşanan tartışmalar herkesin malumu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 Nisan referandumundan bu yana Atatürk konusunda verdiği mesajlar, son 10 Kasım anmalarının...
Atatürkçülük üzerinden son günlerde yaşanan tartışmalar herkesin malumu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 Nisan referandumundan bu yana Atatürk konusunda verdiği mesajlar, son 10 Kasım anmalarının ardından zirve yapmış durumda.
CHP, Erdoğan’ın açıklamalarını biraz daha ihtiyatlı karşılarken, bazı Kemalist yazar-çizerler çılgına dönmüş durumda. Kimi bu değişimin nedenini sorgularken, kimisi de Erdoğan’ın 2019 seçimlerinde Kemalistlerden oy almak için bu söylemi geliştirdiğini iddia ediyor. Tepkilere bakınca şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza: “Atatürk bizimdir. Bizden başka kimse Atatürkçü olamaz.” Atatürkçülük üzerinden oluşan yeni söylemler belli ki yıllarca Atatürkçülük üzerinden siyaset üretenlerde ciddi travma oluşturacak.
Atatürk ve karşıtlığından başka bir sermayesi olmayanlar, bir şeyi daha algılamakta zorluk çekiyor. Atatürkçülük üzerinden yıllarca kötülük yaptıkları muhafazakârların bugün Atatürk konusunda geldikleri noktayı anlayamıyorlar. Başörtülü öğrencileri Atatürkçülük maskesi ile üniversitelerden kovdular. Namaz kılan- oruç tutan subayları Atatürkçülük maskesi ile TSK’dan attılar. Eşi başörtülü olan memurları Atatürkçülük maskesi ile kamudan attılar. Atatürkçülük maskesi ile halkın oyunu almış partileri kapattılar. Hâsılı, Atatürkçülük maskesi ile dindar insanlara her türlüğü kötü muameleyi reva gördüler. Ancak geldikleri nokta hüsran.
Muhafazakâr kesimin Atatürkçülüğüne karşı çakanlara ya da bu zamana kadar Atatürkçü geçinenlere şöyle bir göz attığımızda meselenin özünü görebiliriz. Bu zamana kadar Atatürkçü geçinen üç kesim var. Aleviler, Komünistler ve Masonlar.
Mason teşkilatları 1935’te Atatürk tarafından kapatıldı. Daha sonra İsmet Paşa döneminde tekrar açıldı. Bugün Masonlar en hızlı Atatürkçü olabiliyorsa…
Atatürk’ün Kominizim hakkında ne düşündüğü herkesin malumu. Komünistlerin Atatürk’ün hayatta olduğu dönemde neler yaşadığını herkes üç aşağı beş yukarı biliyor. Olayı Komünistlerin en çok sevdiği şair Nazım Hikmet üzerinden ele alalım. Nazım Hikmet tek parti döneminde defalarca hapis cezalarına çarptırıldı, 12 yıl tutuklu kaldı. Çareyi Sovyetler Birliği’ne kaçmakta buldu. Nazım Hikmet’in mezarı Moskova’da. Nazım Hikmet’in Moskova’daki mezarı başında şiir okuyup, sonra da Türkiye’ye geldiğinde Anıtkabir’de Onuncu Yıl Marşı’nı coşkuyla okuyanlar Atatürkçü olabiliyorsa…